| - Peki o zaman. Patlamadan arta kalan bir şey bulamamışlar. | Open Subtitles | حسنٌ إذًا، لم يجدو أيّة بقايا في موقع الإنفجار |
| Sonraki vardiyanın adamı gelene kadar adamı bulamamışlar bile. | Open Subtitles | حتى أنهم لم يجدو الرجل إلى أن جاء واحد من الرفاق القادمين لمناوبتهم |
| Cesedini bulamamışlar. Onu gömememişler. | Open Subtitles | "لم يجدو جسدها يوماً، ولم يتسنَّ لهم دفنها" |
| Onlar da bir şey bulamadılar. | Open Subtitles | لم يجدو اي اثر لها |
| Sonunda hiçbir şey bulamadılar. | Open Subtitles | في النهاية لم يجدو شيئاً... |
| Cesedini bulamamışlar. Onu gömememişler. | Open Subtitles | "لم يجدو جسدها يوماً، ولم يتسنَّ لهم دفنها" |
| Dilini bulamamışlar, ama organı ağzındaymış. | Open Subtitles | لم يجدو لسانه ولكن قضيبه كان في فمه |
| Henüz Victor Hesse'in cesedini bulamamışlar. | Open Subtitles | لم يجدو جثة فيكتور هيسي بعد |
| Hiçbirşey bulamamışlar. | Open Subtitles | لم يجدو شيئا. |