Dur bir dakika. Tuzak işe yaramadı, ve anahtarı geri mi istiyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هل الفخ لم يجدي نفعاً وأنت تريد إستعادة المفتاح؟ |
Dur bir dakika. Tuzak işe yaramadı, ve anahtarı geri mi istiyorsun? | Open Subtitles | مهلاً، هل الفخ لم يجدي نفعاً وأنت تريد إستعادة المفتاح؟ |
İnsanların hayatını kurtararak beni aldatabileceğini sandı. Ama işe yaramadı. | Open Subtitles | حاول خداعي بأنقاذ الناس لكن هذا لم يجدي نفعاً |
Ama bu işe yaramazsa kaburgalarını açar ve havanın çıkmasını sağlarım. | Open Subtitles | إذا هذا لم يجدي نفعاً فسوف أجد طريقة لإدخال الهواء لرئتيه |
Bu işe yaramazsa da takımın en kocamanı, en baş belası adamını seçer bir güzel pataklar ve dişlerini dökersin. | Open Subtitles | ،إذا لم يجدي نفعاً ،سيكون الأمر كالسجن ،تصطفي أعتى رجل بالفريق وتهشّم أضراسه |
Onu uyarmaya çalıştığını biliyorum ama işe yaramadı. | Open Subtitles | نعم, أعلمُ أنَّك أردتَ تحذيرها ولكنَّ ذلك لم يجدي نفعاً |
Üç yıl seninle konuşmadım ama işe yaramadı, şimdi bunu deniyorum. | Open Subtitles | عدم التحدث معك لثلاثة سنين وهذا لم يجدي نفعاً ، لذا انا احاول هذا |
Ray Milland'ı taklit etmek için elimden geleni yaptım ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد بذلت قصار جهدي ولكن لم يجدي نفعاً |
Ve işe yaramadı. | Open Subtitles | و لم يجدي نفعاً |
- Tamam, hiç işe yaramadı. | Open Subtitles | أجل , هذا لم يجدي نفعاً حسناً |
İşe yaramadı ama. | Open Subtitles | إنه لم يجدي نفعاً. |
Bir işe yaramadı. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يجدي نفعاً. |
İşe yaramadı. | Open Subtitles | لكن الأمر لم يجدي نفعاً. |
İşe yaramadı. | Open Subtitles | لم يجدي نفعاً |
Ama bu işe yaramazsa, virüsün çoğaldığını veya yerleştiğini nasıl bileceğiz. | Open Subtitles | ولكن اذا هذا لم يجدي نفعاً, نحن إلى الان لا نعلم كيفية تكاثر الفيروسات او وماهي فترة حضانتها. |