Baştan başlamak, başka bir yere taşınmak istedik... -...ama Sam Nadine'e izin vermedi. | Open Subtitles | أردنا البدء من جديد، الإنتقال لمكان ما، لكن لم يسمح لها (سام) بالرحيل. |
- Pafiniler çıkmasına izin vermedi. | Open Subtitles | لم يسمح لها الـ"بافيني" بالمغادرة. |
Alicia buna bir son vermek istedi ama Jim ona izin vermedi. | Open Subtitles | (آليشا) أرادت علاقتكما أن تنتهي لكن (جيم) لم يسمح لها |
Üç çocuğu olmadan cennette girmesine izin verilmemiş. | Open Subtitles | لم يسمح لها بدخول النعيم دون أطفالها الثلاث |
Tıbbi ekiplerimizden birinin Phnom Penh'i geçmelerine izin verilmemiş. | Open Subtitles | إحدى فرقنا الطبية لم يسمح لها (بعبور (فات زيم |
Beyaz sarayda kaldığı 7 yıl boyunca konuyu açmasına izin verilmedi. | Open Subtitles | للسنوات السبع التالية في البيت الأبيض لم يسمح لها لتربيته ثانيةً |
Giymeyi sevdiği renk aslında onunla ilgili olan tek şeydi, çünkü Hindistan'da kendi neslinin çoğu kadınları gibi yaptığı tek faaliyetti, örf ve geleneklerinin dikte ettiğinin ötesinde olmasına hiç izin verilmedi. | TED | وكان لون ردائها المفضل هو الشيء الوحيد الذي يعبر عنها، والشيء الوحيد الذي يمكنها اختياره لأنها مثل أغلب بنات جيلها في الهند، لم يسمح لها بالعيش خارج حدود التقاليد والأعراف. |
Yani Charlie ona bayıIdı görüşmeden sonra ayrıImasına izin vermedi. | Open Subtitles | أقصد تشارلي) أحبها كثيراً لدرجة) أنه لم يسمح لها بمغدرة المقابلة |
Babaannem pazarlık yapmak istemişti ama Dodd babam izin vermedi. | Open Subtitles | الجدة أرادت التفاوض، لكن (دود) أبي، لم يسمح لها |
Beacon'da kalmasına izin vermedi. | Open Subtitles | (هو لم يسمح لها بالبقاء فى نزل (بيكون |
Okula gitmesine hiç izin verilmedi ve bir kez bile maaşı ödenmedi. 15 yıl boyunca hiç. | TED | لم يسمح لها على الإطلاق الذهاب للمدرسة، ولم تتقاضى أجرًا قط... لمدة ١٥ عاما. |