"لم يشهد" - Traduction Arabe en Turc

• tanıklık etmezse
• görmedi
• hiç görmediği
• ifade vermezse
• tanıklık etmedi

Joe, Barry tanıklık etmezse Coolidge yırtar.
ما لم يشهد (باري)، يبرأ (كوليدج)

Evren, görevim başladığından bu yana böyle bir mucize görmedi.
لم يشهد الكون هذه الأعجوبة قبل أن أبدأ حراستي.

Maalesef çok zaman geçtiği için Lou bittiğini görmedi.
و للأسف استغرق بناؤه طويلاً لدرجة أن والدي "لو" لم يشهد انتهاء بنائه.

Birkaç yıl içinde insanoğlunun hiç görmediği meyveleri yetiştirmiş olacağız.
في خلال سنوات قليلة سنقدم للعالم فواكه لم يشهد لها مثيلاً

Ve her şey geçti, korku dolu gecenin ardından, dünyanın daha önce hiç görmediği bir gün geldi.
و أخيرا بعد ليلة رعب خانقه جاء اليوم الذى لم يشهد العالم مثيلا له

Aptal avukatım diyor ki eğer Jones ifade vermezse dava olmaz.
المحامي الغبي لو أن جونز لم يشهد عندها لا توجد قضية

Evet ama buna tanıklık etmedi.
نعم، لكنه لم يشهد بذلك

Wembley, '66'dan beri böyle bir maç görmedi.
ستاد الويمبلي لم يشهد لعباً كهذا منذ 1966...

Oğlum bu evin içine yürüdüğünden beri yenilgi görmedi.
ابنى لم يشهد هزيمة منذ دخلت هذا البيت

Dünya Le Bourget'dan Fransa kariyerinde... şanslı Lindy'den beri... kimseyi böyle omuzlar üstünde görmedi.
لم يشهد العالم مثيلاً لهذا، منذ أن حمل الفرنسيون (لاكي ليندي) على الأكتاف، من ملعب (لو بورجيه).

Ve her şey geçti, korku dolu gecenin ardından dünyanın daha önce hiç görmediği bir gün geldi.
و أخيرا بعد ليلة رعب خانقه جاء اليوم الذى لم يشهد العالم مثيلا له

O bizi dünyanın hiç görmediği savaşçılar haline getirdi.
{\pos(190,220)} وقد جعلنا محاربَين لم يشهد لهما العالم مثيلًا.

Ama Jerry ifade vermezse anlaşma yapılamaz.
لكن إذا لم يشهد (جيري). لن يكون هناك صفقات.

Tabii Voss, büyük jüriye yeminli ifade vermezse.
ما لم يشهد (فولس) إلى هيئة المُحلفين الكبرى.

Çünkü cinayete tanıklık etmedi.
لأنه لم يشهد جريمة القتل