- 50'lerden beri işe yaramadı. - Aslında 54 | Open Subtitles | انها لم يعمل منذ الخمسينيات منذ 54 فى الواقع |
- 1950'lerden beri işe yaramadı. - Aslında 1954'ten beri. | Open Subtitles | انها لم يعمل منذ الخمسينيات منذ 54 فى الواقع |
Neden işe yaramadı? Çünkü yeterince güçlü değildi. | Open Subtitles | لم يعمل لأنه لم يكن قوياً بمَ فيه الكفاية. |
Video sistemi yıllardır çalışmıyor. Burada pek çalışır durumda bir şey yok. | Open Subtitles | لم يعمل نظام الفيديو في السنوات الماضية ولا شئ كثير يعمل هنا |
Onlara ev ödevi olarak televizyon seyrettirtmek pek de işe yaramamıştı. | Open Subtitles | جعلهم يشاهدون التلفاز كواجب منزلي لم يعمل جيداً |
çalışmazsa, onu onarmak elimden gelmez. | Open Subtitles | لو لم يعمل ان الامر سيكون خارج عن قدرتى لتصليحه |
Hiçbir şey olması gerektiği gibi olmadı. Yaptığımız hiçbir şey işe yaramadı. | Open Subtitles | لم يحدث شيئاً كما كان من المفترض أن يحدث لم يعمل شيئاً كما كان من المفترض أن يعمل |
Şey, bir işe yaramadı. Yerine daha da beter etti. | Open Subtitles | حسناً , إنه لم يعمل بالإضافة إلى أنها أصبحت معطوبة الآن |
Kanca işe yaramadı çünkü kanca toprağa tutunamadı. | Open Subtitles | الخطاف لم يعمل لا الخطاف لن يتحمل وزننا على التربة. |
Sprey Kate üzerinde işe yaramadı. Burada çalışacağını nerden biliyorsun? | Open Subtitles | لم يعمل على كيت , لماذا تظن أنع سيعمل هنا ؟ |
Sonra da beni boğmaya çalıştılar ama o da işe yaramadı. | Open Subtitles | لذا حاولوا بإحباطي أيضاً و هذا لم يعمل أيضاً |
Onları birbirine düşürmeye çalıştılar ama işe yaramadı. | Open Subtitles | لقد حاولو على أن يوقعو كل واحد في الآخر لكن هذا لم يعمل |
Ofis için harika bir koşum vardı ama planladığım kadar işe yaramadı. | Open Subtitles | كان لي اداره رائعه للمكاتب هذا لم يعمل بالضبط كما كنت قد خططت. |
Kocam bir yıldır çalışmıyor. | Open Subtitles | لكن زوجي لم يعمل منذ ما يقرب من العام وأحتاج مالاً |
Kocam bir yıldır çalışmıyor. Paraya ihtiyacım var. | Open Subtitles | لكن زوجي لم يعمل منذ ما يقرب من العام وأحتاج مالاً |
Kusura bakma. Pazar gecesindeki maçı kaydetmeye çalıştığından beri video çalışmıyor. | Open Subtitles | مُشغّل الفيديو لم يعمل منذ أن حاولت أن تُسجّل مباراة كرة القدم يوم الأثنين. |
Geçen yıl işe yaramamıştı, bu yıl da yaramayacak. | Open Subtitles | وهو لم يعمل السنة الماضية. وهو لن يعمل هذه السنة. |
- Ben asla...! çalışmazsa o zaman ne yapmalıyız? | Open Subtitles | وإذا لم يعمل ماذا تظنون أنه علينا فِعله؟ |
- Joe hiç Mimsie Stanshope'a iş yapmadı. - Tabii yapmadı. | Open Subtitles | جو لم يعمل أبدا لـ ميمزي ستان شو بالتأكيد لم يفعل |
Akış sitomterisinde taşıyıcı dediğimiz bir araca sahip olmayı başardım; büyük, güçlü bir lazer, üstelik firmasından parayı geri alma garantisi de var, eğer gemide işe yaramazsa geri alacaklardı. | TED | لذا تمكنت من الحصول على ما نسميه جهازاً كبيراً لقياس التدفق الخلوي، وهو ليزر كبير وقوي مع ضمان استعادة الأموال من الشركة إذا لم يعمل على متن سفينة، سوف يعيدونه. |
Bugün sette burada çalışmayan birileri var mıydı? Ziyaretçi falan? | Open Subtitles | ألم يكن هناك أيّ أحد من المجموعة لم يعمل اليوم؟ |
2009 yılından beri Wall Street'te çalışmadığını biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين انه لم يعمل. في وول ستريت منذ عام 2009. |
13 kere denedim ama hipnoz işe yaramıyor. | Open Subtitles | حاولت التنويم المغناطيسي 13 مرة، لكنّه لم يعمل |
Gerçekten emin olmalısın çünkü daha önce hiç çalışmadı. | Open Subtitles | يجدر بك أن تكون متأكداً لأنه لم يعمل من قبل قط |
Kaptan Dokuzparmak'ta pek işe yaramamış galiba. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يعمل بشكل جيّد مع الكابتن ذو التسعة أصابع |