"لم يعني" - Traduction Arabe en Turc

• anlamı yoktu
• anlamına gelmiyordu
• ifade etmiyor
• hiçbirşey ifade

Öyle olmalıydı, Chris. Çünkü hiç bir anlamı yoktu.
لأن هذا كان ممكنا كريس لأن هذا لم يعني الكثير

Tamam, belki öyleydi, ama bir anlamı yoktu.
حسناً , ربما كان كذلك لكنه لم يعني أي شىء

- Değil mi, tatlım? - Evet ama bir anlamı yoktu.
ــ أجل عزيزي ــ لكن ذلك لم يعني شيئاً

Ama bu onun iğrenç yumurtalarını yemem gerektiği anlamına gelmiyordu.
لكن هذا لم يعني أنه يجب أن آكل بيضها الردئ.

Bir anlam ifade etmiyor. Asla da etmedi. Aramıza hoş geldin.
لكن لم يعني شيئاً لا يعني أبداً، أهلاً بعودتك

"4 Temmuz artık hiçbirşey ifade etmiyor.
"الرابع من شهر يوليو لم يعني شيئاً بعد الآن"

Sadece kısa bir süre için. Hiçbir anlamı yoktu.
كان ذلك لفترة قصيرة جداً لم يعني شيئاً

Başka hiçbir şeyin... anlamı yoktu.
بأن أي شيء آخر لم يعني لي شيئاً

Ama gerçekte... bunun hiçbir anlamı yoktu.
. . لكن الحقيقة هي أنه لم يعني شيئاً

Hiçbir şey hissetmiyorum çünkü hiçbir anlamı yoktu. Nerelerdeydin? Bütün hafta sonu seni aradım.
لأنه لم يعني لي أي شيء أين كنتي ؟

Evet, gördüm ama hiçbir anlamı yoktu.
حسناً ، أجل ، حدث ، لكن لم يعني أي شيء

İlk baktığımda bir anlamı yoktu ama, şunu bir izleyin.
لم يعني شيئاً عندما نظرت له راقبوا هذا

Aramızda geçenlerin hiçbir anlamı yoktu.
. ما حدث بيني و بينك لم يعني أي شيء

Bana, beni sevdiğin söyledi ve benimle beraber olmak istedi ama benim için bir anlamı yoktu.
قالت لي أنها تحبني و... أرادت أن تكون معي لم يعني لي بشيء

Bir şey söylemedim çünkü bir anlamı yoktu.
لم أقل شيئاً لأنه لم يعني شيئاً

Bak, sadece bir seferlikti. Bir anlamı yoktu.
كان شيء لمرة واحد لم يعني لي شيء

Yani hiçbir anlamı yoktu.
و كنت لئيم, لكنه لم يعني شيئا

En başta bir anlamı yoktu.
بالبداية لم يعني الكثير

- Bir anlamı yoktu.
لم يعني أي شيء بالنسبة إلي

Fakat bu, Bryce'a karşı nazik olmam gerektiği anlamına gelmiyordu.
لكن هذا لم يعني أنه يجب أن أكون لطيفة مع (برايس).

Bundan hoşlandığı anlamına gelmiyordu.
ذلك لم يعني انه كان يعجبها