Ama Aruna'nın görevi madencilik değildi. Öyle olmaması gerekiyordu yani. Bir dakika. | Open Subtitles | لكن الأرونا لم تكن مهمة تعدين حسنٌ، لم يفترض أن تكون |
Böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يفترض أن تكون هذه هي الطريقة |
Erin! Böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | إيرن، لم يفترض أن يحدث. |
Böyle olmamalıydı. Benden istediğin her şeyi yaptım. Arkadaşlarına yardım et. | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث مثل هذا لقد فعلت كل شيء طلبته مني |
O elektrodlar orada olmamalıydı... | Open Subtitles | تلك الأقطاب الكهربائية ...... لم يفترض أن |
Böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث. |
Pekala...turda bunun olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | حسنا... هذا لم يفترض أن تكون في الجولة |
Böyle olmaması gerekiyordu! | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث هكذا |
Böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يفترض أن يكون هكذا. |
Linda ve bebeğimin orada olmaması gerekiyordu, Vince! | Open Subtitles | لم يفترض أن تكون " ليندا " هناك |
Bunun olmaması gerekiyordu, burada değil. | Open Subtitles | هذا لم يفترض أن يحدث ليس هنا |
Böyle olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لم يفترض أن يجري الامر هكذا |
Bu olmamalıydı dostum! Oh, lanet olsun! | Open Subtitles | لم يفترض أن يحصل هذا |
Kazaydı. Custodian orada olmamalıydı. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | كان حادثًا، لم يفترض أن يكون (كاستوديان) هناك، أنت تعلم ذلك |
Böyle olmamalıydı. | Open Subtitles | لم يفترض أن يحدث هذا |