"لم يفعل ذلك" - Traduction Arabe en Turc

    • O yapmadı
        
    • bunu yapmadı
        
    • yapmadığını
        
    • öyle yapmamış
        
    • bir şey yapmadı
        
    Yanılmışım. O yapmadı. O sendin. Open Subtitles لقد كُنت مُخطئاً لم يفعل ذلك ، لقد كُنتِ أنتِ
    - O yapmadı Dan. - Biliyorum. Open Subtitles ـ انه لم يفعل ذلك , دان.ـ ـ اعرف
    Bildiğiniz gibi, Mandela bunu yapmadı. TED والان كما تعلمون مانديلا لم يفعل ذلك
    Diyebilirdi ki, "Bu mükemmel bir buluş çocuklar, ve sizin teknolojiniz üzerinden bunu geliştireceğim," fakat o bunu yapmadı. TED كان بإمكانه أن يقول، " هذا اكتشاف رائع يا شباب سوف أطور تكنولوجيتكم " لكنه لم يفعل ذلك.
    Biraz daha vaktim olsa onun yapmadığını ispatlayabilirim. Open Subtitles لو كنت أملك المزيد من الوقت، سأستطيع أن أثبت أنّه لم يفعل ذلك.
    Ama mangal kapalı olmalı. Sanjay öyle yapmamış. Open Subtitles لكن عليك إطفاء المشواة، و"سانجاي" لم يفعل ذلك
    Her ne kadar, FBI, yasal olarak, böyle bir durumda araştırma yapma sorumluluğu ile bağlı olsa da, bu güne kadar böyle bir şey yapmadı. Open Subtitles بالرغم من أن مكتب التحقيقات الفدرالى مسئول قانونيا عن التحرى عن المسئول، فهو لم يفعل ذلك حتى الآن
    Bunu bana O yapmadı. Sen yaptın. Open Subtitles إنه لم يفعل ذلك بي أنتِ فعلتِ.
    - Baba O yapmadı. Open Subtitles - خذ وجهه بعيداً عني ، أرجوك - أبي ، لم يفعل ذلك
    Carolina bağırmaya başladı, "o değil, O yapmadı." Open Subtitles بدأت (كارولينا) تصرخ "ليس هو" "لم يفعل ذلك "
    Sana söylüyorum, Lou Taylor, O yapmadı. Hapisteymiş. Open Subtitles أخبرك (لوو تايلور) لم يفعل ذلك لقد كان في السجن
    Hayır, O yapmadı. Open Subtitles كلاّ ، لم يفعل ذلك.
    Kes şunu! Dur! O yapmadı! Open Subtitles توقف ، توقف لم يفعل ذلك
    Peter ve ben bile epostalarımızı şifeledik. Ama Gottfrid bunu yapmadı! Open Subtitles حتى "بيتر" و أنا قمنا بتشفير إيمايلاتنا لكن "غوتفريد" لم يفعل ذلك
    Daha bunu yapmadı. Değil mi? Open Subtitles هو لم يفعل ذلك بعد, أليس كذلك؟
    Cheol-Soo bunu yapmadı. Open Subtitles أن تشيول سو لم يفعل ذلك
    Yapsaydı önemsemezdim ama yapmadığını biliyordum. Open Subtitles أنا لا أمانع قيامهُ بذلك، لكنني متأكدة أنهُ لم يفعل ذلك
    yapmadığını söyledi, ben de ona inanıyorum. Open Subtitles وقال انه لم يفعل ذلك وأنا أميل إلى تصديقه
    Aslında öyle yapmamış. Open Subtitles في الواقع، لم يفعل ذلك.
    Strauss öyle yapmamış. Open Subtitles وأدرّ للخلف لكن (ستراوس) لم يفعل ذلك
    ...yani babaya karşı bir hırçınlık görülür, ama Mark böyle bir şey yapmadı. Çünkü ikiniz yakındınız. Open Subtitles ويلوم الرجال لحاجتهم للعقاب,ولكن مارك لم يفعل ذلك
    - Öyle bir şey yapmadı. - Savcılık avukatıydı. Open Subtitles هو لم يفعل ذلك لقد كان مدعي عام الولاية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus