"لم يكن شيئاً" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey değildi
        
    • hiçbir şeydi
        
    • bir şey değil
        
    • Hiçbir şey değildi
        
    • Büyütülecek bir şey değilmiş
        
    Bu hiç bir şey değildi. Tek bir dikiş ve sadece 20 dakika. Open Subtitles هذا لم يكن شيئاً ذو قيمه إبرة وحيدة فى 20 دقيقة
    Önemli bir şey değildi. Sadece yanlış anlama. Open Subtitles أجل, هذا لم يكن شيئاً كان مجرد سوء تفاهم
    Zaten hiçbir şeydi, gerçekten. Open Subtitles لم يكن شيئاً في الواقع لقد ثملنا تماماً من أثر الخمر
    Çektiğim acılar, oğlumun ölümüne yakın oluşu seyretmek yanında hiçbir şeydi Open Subtitles لم يكن شيئاً مقارنةً بمشاهدة ابني بهذا القرب ليموت
    Kozmik bir şey değil. Open Subtitles بدأت الأجراس بالرنين حرفياً لم يكن شيئاً كونياً
    Hiçbir şey değildi. Sadece... Open Subtitles لم يكن شيئاً .كان.
    Gerçekten, mühim bir şey değildi Çatıya uçtum, iki kurşun durdurdum sadece Bilirsin, acemi süper kahramanın ilk günü türünden. Open Subtitles حقاً , لم يكن شيئاً مهماً لقد طرت إلى السطح و أصابتني رصاصتين كما تعلمين , كأول يوم يمر به أي بطل خارق
    Beyzbolu çok severdi, üzerinde çalıştığı formül top sahasının bilet değişikliğini önceden haber veriyordu. Yani, kesinlikle öldürülmeye değer bir şey değildi. Open Subtitles للتنبؤ بتغير اسعار التذاكر بملاعب كرة القاعدة، لم يكن شيئاً يستحق القتل من أجله
    - Önemli bir şey değildi. Bu sadece benim neler kaybettiğimi fark etmemi sağladı. Open Subtitles لم يكن شيئاً لكن ذلك جعلنى أدرك كم كنت تائهة
    Bu çocuk senin için bir çekten başka bir şey değildi. Open Subtitles هذا الطفل لم يكن قطاً.. لم يكن شيئاً إلا دفتر شيكات لك
    İlk başta önemli bir şey değildi ama sonra büyük bir olay oldu. Open Subtitles أنظري ، لم يكن شيئاً مهماً لكنه أصبح كذلك
    Bilirsin bu kişisel bir şey değildi. Open Subtitles لم يكن شيئاً شخصياً ، أنت تعلم ذلك
    Biraz daha bekle canım. Bu gördüğün hiçbir şeydi. Open Subtitles .إنّك عالق هُناك، يا عزيزي .ذلك لم يكن شيئاً.
    çünkü dün gece olan şey, hiçbir şeydi. Open Subtitles لأن ما حدث البارحة لم يكن شيئاً
    Clay'e yaptığımız hiçbir şeydi. Open Subtitles ما فعلنا بـ كلاي لم يكن شيئاً.
    Önemli bir şey değil. Eyalet pikniği gibi bir şey. Open Subtitles لم يكن شيئاً فاخراً, بل ربما كانت حفل ولاية
    Bu bir şey değil. Bir şey olmasa paylaşmazdın. Open Subtitles هذا ليس حقيقياً، لم تكوني لتذكرين الأمر لي إن لم يكن شيئاً حدث.
    - Hayır. - Başka Hiçbir şey değildi, tamam mı? Open Subtitles لم يكن شيئاً آخر ، حسناً ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus