"لم يكن لدى" - Traduction Arabe en Turc

    • olmadı
        
    • bile yoktu
        
    -Ama sen hep böyle yapardın. Çünkü asıl istediğim şeyleri yapacak kadar param olmadı hiç. Open Subtitles بالتأكيد، لأنه لم يكن لدى ابدا ما فيه الكفاية لافعل ما اريد
    Sanırım bir şeyi kaybettiğinizde mutsuz olursunuz; ama benim kötü şans dışında hiçbir şeyim olmadı. Open Subtitles أعتقد أنكِ تصبحين تعيسة عندما تفقدين شيئاً ولكنى لم يكن لدى شيئاً سوى الحظ العسر
    Son zamanlarda fazla endişeliyim. Oyun oynayacak yeterli zamanım olmadı. Open Subtitles أنا مؤخراً مشتتة قليلاً, لم يكن لدى وقت كى ألعب ألاعيب
    Bir şey olduğundan haberim bile yoktu. Eve geldim, bomboştu. Open Subtitles لم يكن لدى فكره عما يجرى عدت للمنزل و كان المنزل خاليا
    Bir şey olduğundan haberim bile yoktu. Eve geldim, bomboştu. Open Subtitles لم يكن لدى فكره عما يجرى عدت للمنزل و كان المنزل خاليا
    Onca yıl boyunca varlığından haberim bile yoktu. Open Subtitles كل هذة السنوات لم يكن لدى فكرة , والأن هى هنا
    Paketleyecek fırsatım olmadı. Doğumgünün kutlu olsun. Open Subtitles لم يكن لدى الوقت الكافى لتغليفها عيد ميلاد سعيد
    Dürüst olmak gerekirse, ben her şeyi okumak mümkün değil l zaman, ama ben aşk başlığı olmadı çünkü: Open Subtitles لكى أكون صادقة معكِ ، أنا لم أتمكن من قراءة الكتاب كله لأننى لم يكن لدى وقت لكنى أحب العنوان
    - Zamanımız olmadı. - Belki yardım edebilirim. Open Subtitles لم يكن لدى الوقت الكافى ربما بإمكانى مساعدتك
    Dinle, yardıma ihtiyacın var. Hiç çocuğum olmadı. Open Subtitles أنظرى انتى تحتاجين المساعدة لم يكن لدى طفل ابدا
    Bilmiyorum, Maurice. Benim saçlarım hiç bir zaman kızıl olmadı. Open Subtitles انا لا اعرف ماوريس انا لم يكن لدى شعر احمر مطلقا
    Onun kadar kazanmak isteyen bir oyuncum olmadı. Open Subtitles لم يكن لدى لاعب كان يريد الفوز باكثر من ذلك
    Aylardır çocuklarıma baktığın için ne kadar minnetar olduğumu söylemek adına hiç fırsatım olmadı. Open Subtitles لم يكن لدى الفرصة حقا لأقول لك كم أنا أقدر إعتناءك بالأطفال تلك الشهور
    Bir tane kendim için takmayı her zaman istedim, ama paylaşacak kimsem olmadı. Open Subtitles لقد كنت أريد دائما ان يكون لى واحدا خاصا ولكن لم يكن لدى أحدا لكى اتشاركه معه
    13 yaşımdan beri gerçek bir randevum olmadı. Open Subtitles لم يكن لدى ميعاد حقيقى منذ أن كان عمرى 13 عاما
    Karen'a benzeyen bir öğretmenim bile yoktu. Open Subtitles لم يكن لدى أى معلمه تشبه كارين
    Benim ilk menajerimin mutfağı bile yoktu. Open Subtitles لم يكن لدى مدير أعمالي الأول مطبخ حتى.
    Pilgrimlerin sos yapacak şekeri bile yoktu ki pastayı yapsınlar. Open Subtitles لم يكن لدى الرحالة أي سكر يسمح لهم بتحضير المرقة، ناهيكِ عن فطيرة!
    Jim'in böyle şeylere erişimi bile yoktu ki. Open Subtitles لم يكن لدى (جيم) صلاحيّة الوصول إلى ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus