Garip, belki vampir yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | بشكل غريب ربما مصاص الدماء ذاك لم يكن يكذب |
Del konusunda haklıydın. yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | كنت محقاً بخصوص ديل لم يكن يكذب |
yalan söylemiyordu o. Nick Fisher değil o. | Open Subtitles | -هذا الفتي لم يكن يكذب لأنه ليس "نيك فيشر" |
Anlaşılan iç savaş hakkında yalan söylememiş. | Open Subtitles | يبدو أنه لم يكن يكذب عن الحرب الأهلية |
- Güzel! Demek ki yalan söylememiş! | Open Subtitles | جيد إذاً لم يكن يكذب |
Bölükle ilgili yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | و لكنه لم يكن يكذب بشأن الماس السابعة |
Rossi' ye söylediği isim buydu ve yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | ذلك ما قاله لـ روسي و لم يكن يكذب |
- Çocuğun biri... - yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | ..لذا لو قال فتى ما أني لم يكن يكذب |
Randy yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | راندي لم يكن يكذب |
Aslında yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة هو لم يكن يكذب |
yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | لابد أنه لم يكن يكذب |
yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | لابد أنه لم يكن يكذب |
Wendy olayı ile ilgili pişmanım dediğinde yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | علي أن أقرّ أن (دون) لم يكن يكذب حينما قال أنه نادم على ذاك الشيء مع (ويندي). |
Ve ilk defa, Walt yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | ولاول مرة والت لم يكن يكذب |
Tamam. yalan söylemiyordu yani. | Open Subtitles | اذاً لم يكن يكذب |
Yani yalan söylemiyordu. | Open Subtitles | إذاً هو لم يكن يكذب. |
Sadece yalan söylememiş Finch. | Open Subtitles | كان يكذب لم يكن يكذب فحسب يا (فينش) |
Barney yalan söylememiş. | Open Subtitles | بارني) لم يكن يكذب) |
yalan söylememiş. | Open Subtitles | لم يكن يكذب |