"لم يكْن" - Traduction Arabe en Turc

    • değildi
        
    • yoktu
        
    İnsanlar ziyarete gelirdi. Sadece kömür değildi. Open Subtitles تعرف، الناس كانت يأتون للزيارة لم يكْن الأمر يتمحور حول الفحم فقط
    Kimseyi vurmadı. Parmağı tetikte bile değildi. Open Subtitles لم يقتل أحداً لم يكْن إصبعه على الزنـاد حتى
    O zamanlarda babalık testi yapmaya zorlamak çok kolay değildi. Open Subtitles لم يكْن الأمر سهلاً في الماضي لإجراء إختبار أبوّة
    Bizim plânlarımız vardı ve Ritchie o da Guido'nun teki değildi, tamam mı? Open Subtitles (كان لدينا خطط ، و (ريتشي لم يكْن مجرد (جيدو) ، حسنًا ؟
    Muhtemelen, başka şansı yoktu. Burada iş bulmak, oldukça zor. Open Subtitles من المحتمل لم يكْن أمامها خيار أعني، الوظائف هناك قليلة
    Ama ta buralara kadar gelip, beni tebrik etmenize gerek yoktu. Open Subtitles لكن لم يكْن لِزاماً عليكم أَن تقطعوا كل هذه المسافة لتَهنئتي
    Steroid manyağı ve aptal değildi. Open Subtitles لم يكْن يتعاطى المنشطات ولم يكْن غبي
    Evet. O kadar da kötü değildi. Open Subtitles أجل ، لم يكْن بهذا السوء
    Hiç alakalı değildi, Bay Nigel Murray. Open Subtitles لم يكْن هذا ذو صلة بالموضوع إطلاقًا سيّد (نايجل موري)
    Bu seferki geğirme değildi. Open Subtitles لم يكْن هذا تجشؤ
    "Lethal Weapon 2" filmindeki adam Rus değildi, Shawn. Open Subtitles "الرجل الذي كان بفيلم "السلاح القاتل 2 (لم يكْن روسيـًا، (شـون
    Buraya kadar Lassie ! Gus değildi, Her şeyi Lloyd yaptı ! Open Subtitles (كفْ عن ذلك، (لاسـي (لم يكْن (جـاس)، إنّه (لويـد
    Durum her zaman öyle değildi. Open Subtitles لم يكْن الأمر هكذا دومـًا
    Todd Kramer'in olayı bir kaza değildi. Open Subtitles إصطدام (تود كرامر) لم يكْن حادثـًا
    Örümcek yoktu. Ama şimdi o burada, tüyleriyle birlikte ve zehirli ve yenilmez. Open Subtitles ، لم يكْن هناك عنكبوت الآن يوجد عنكبوت، وهو مخيف
    Onlarlayken yapmacık davranmama gerek bile yoktu. Open Subtitles لم يكْن لزاماً عليّ التظاهر معهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus