İblis senin evine seni almak için girdiğinde nişanlın başaramadı. | Open Subtitles | ، عندما اقتحم الكائن الشيطاني منزلكِ لأخذكِ لم ينجُ خطيبكِ |
Bakın, üzgünüm, başaramadı. Yapabileceğim birşey varsa, ee... | Open Subtitles | أنا آسف، لم ينجُ من ذلك، إنكانهناكأيشيءيمكننيعمله.. |
Elimden geleni yaptım. Ama başaramadı. | Open Subtitles | فعلت كل ما بوسعى, ولكنه لم ينجُ |
Evet, görünüşe göre o ve ekibi başkası tarafından kapılmış. Bankada bıraktıkları herif ne var ki başaramamış. | Open Subtitles | أجل، يبدو أنه وفريقه فرّوا، لكن الرجل الذي بقي في المصرف لم ينجُ. |
Karadaki, 25 kilogramdan ağır hiçbir hayvan kurtulamadı. | Open Subtitles | على اليابسة، لم ينجُ حيوان يزن أكثر من خمسة وعشرين كيلوجرام |
Kurtaramadılar canım. | Open Subtitles | لم ينجُ يا بُنيّ. |
O başaramadı, Betty. | Open Subtitles | فنسنت" لم ينجُ من الحادث" |
başaramadı. | Open Subtitles | لم ينجُ |
Casey başaramadı, Zoe. | Open Subtitles | (كيسي) لم ينجُ يا (زوي) |
başaramadı. | Open Subtitles | لم ينجُ |
başaramadı. | Open Subtitles | لم ينجُ |
Cass başaramadı. | Open Subtitles | كاس) لم ينجُ) |
Biri başarmış, diğeri başaramamış. | Open Subtitles | أحدهما نجى، والآخر لم ينجُ. |
Kimiyse kurtulamadı. | Open Subtitles | لكن لم ينجُ آخرون |
- Belki de kurtulamadı. | Open Subtitles | ربما لم ينجُ |
Kurtaramadılar. | Open Subtitles | لم ينجُ. |