Ve en önemlisi onlar bize hikâyemizi değiştirmek için asla geç kalmadığımızı gösterir. | TED | والأكثر أهمية بأنها تظهر لنا بأن الأوان لن يفوت أبدًا لتغيير قصتك |
Fakat bu yumru devam eder ve bize komşularının kendisiyle birebir aynı kopyalar olduğunu söyler. | TED | ولكن هذا المرجان سيستمر ويقول لنا.. بأن جيرانه، كما يتضح، نسخ مطابقة له. |
bize insanın hayvanlardan evrimleştiği söylendi. | Open Subtitles | قيل لنا بأن البشر قد تطوروا عن حيوانات أقل مرتبة |
bize gelmememizi ve daha fazla bela çıkarmamamızı söyledi. | Open Subtitles | يقول لنا بأن لا نحضر ونسبب لهم المزيد من المتاعب |
Burası geride durup işinizi yapmanıza izin vermemizi söyleyeceğiniz kısım mı? | Open Subtitles | حسن.. الآن هو حيث تقولون لنا بأن ننسحب ونترككم لتؤدوا واجبكم |
Bizim sesimizi ve gücümüzü grup olarak yükseltmemize izin verir. | TED | وهي تسمح لنا بأن نضخم حجم أصواتنا وقوانا كمجموعات. |
Şimdi, bize bu insanların sonsuza kadar bir deliğe atılmadıklarına dair nasıl bir garanti verebilirsin? | Open Subtitles | الان , ما هي الضمانات التي يمكنك اعطائها لنا بأن هؤلاء الناس لن يبقوا هكذا بشكل دائم |
Natalie'yi sakinleştirdiğimizde, bize Dirk'in başına korkunç birşey geldiğini anlattı. | Open Subtitles | عندما هدأنا من ناتالي شرحت لنا بأن شيئا سيئا قد حدث لديرك |
Bir süreliğine bize kiraladı. | Open Subtitles | حسناً،لقد سمح لنا بأن نستعيره لفترة فحسب |
Şimdi bize tanımadığımız diğer bebeğin hasta olduğunu mu söylüyorsunuz? | Open Subtitles | و الآن تقولين لنا بأن تلك الطفلة التي لم نقابلها مريضة |
İlkyardımcılar bize çok ani olduğunu, fakat henüz Justin'e ne olduğunu bilmediklerini söylediler. | Open Subtitles | المحقق قال لنا بأن ذلك كان فجأة ولكنهم لا يعلمون بعد ما حدث لجاستن |
Bilirsiniz, doğru tarafa doğru uzun bir ateşleme, bir sonraki sıçrayışa kadar bize güneşin etrafında daha yüksek ve stabil bir yörünge oluşturmamızı sağlayabilir. | Open Subtitles | مع اندفاع واحد ومستمر طيلة مسار صحيح من هنا للانتقال الموالي سيسمح لنا بأن نكون في مدار أعلى وأكثر ثباتاً حول الشمس. |
Bir gün, dünyanın her köşesindeki egzotik ülkelerden gelen antikaları bulup bize satan tüccarları fark ettik ve hava sanki yağmur öncesi gibiydi, iyonlar sıralanırdı ve sen de... | Open Subtitles | و قد أدركنا في أحد الأيام عندما شاهدنا التُجار الذين يجمعون التُحف و يبيعونها لنا بأن تلك التُحف تأتي من بلدان غريبة |
Lhc nin gerçeğini gittiği yeri bu sınırdan bize bildirin | Open Subtitles | لذا، فإن المُصادِم فى طريقه إلى السماح لنا بأن نعبر تلك الحدود و يتركنا نُلقى نظرة على هذه الأرض و فحصها، و نرى. |
bize oradan bakmamız için izin verdiğinde biz de görürüz | Open Subtitles | لذا، فإن المُصادِم فى طريقه إلى السماح لنا بأن نعبر تلك الحدود و يتركنا نُلقى نظرة على هذه الأرض و فحصها، و نرى. |
Romalı kanının içinde yüzme fırsatı sunuyorlar bize. | Open Subtitles | إنهم يعرضون فرصة لنا بأن نصبح في بحر من الدماء الرومانية |
bize, gerçek asker önündekinden nefret ettiği için savaşmaz arkasında bıraktığı sevdikleri için savaşır, derdi. | Open Subtitles | كان يستمر بالقول لنا بأن الجندي الحقيقي لا يقاتل لأنه يكره ما يحصل امامه |
bize sahte bir güven duygusu vermeye çalışıyorlar. | Open Subtitles | ربما يحاولون خداعنا بأن يوحوا لنا بأن كل شيء على ما يرام؟ |
Kendisinden önce gelen bütün popüler kültür fenomenlerinden farklı olarak, bilgisayar oyunları gerçekten makinenin bir parçası olmamıza izin veriyor. | TED | على خلاف أي ظاهرة ثقافية قبلها الألعاب التلفزيونية تسمح لنا بأن نكون جزء من الآلة |
Bu tür derin dalışlarda yaptıklarımızı yapmamıza izin veren yüksek teknolojili ekipmanlar bunlar. | TED | هذا هي المبتكرات ذات التقنية العالية التي تسمح لنا بأن نفعل ما نفعله على هذا النوع من الغوص العميق. |