"لنتعلم" - Traduction Arabe en Turc

• öğrenmeye
• öğrenmek için
• öğrenelim
• ders
• öğrendik
• öğreniyorsun

Hayır, buraya kaybolduğum zaman hakkında bir şeyler öğrenmeye geldik,
لا، نحن هنا لنتعلم حول وقتي في عداد المفقودين،

Buraya Amerika politikasını öğrenmeye geldik.
وصلنا هنا لنتعلم من السياسه الامريكيه

Sonra da anladım ki uçmayı öğrenmek için yere inmeyi öğrenmemiz gerek.
ثم أدركت، أننا لنتعلم الطيران علينا تعلم الهبوط.

Reddedilmeyi öğrenmek için bu insanlar olmamız gerekmiyor ve benim durumumda, reddedilme benim lanetimdi, benim öcümdü.
ولا يجب علينا أن نكون هؤلاء الأشخاص لنتعلم عن الرفض، وفي حالتي، كان الرفض لعنتي، كان كالبُعبُع بالنسبة لي.

Şimdi o dünyanın sesini duyalım. Onun sesinden öğrenelim.
لنسمع صوت ذلك العالم لنتعلم من ذاك الصوت

*Şimdi biraz başkanları öğrenelim.*
دعونا نرقص لنتعلم بعض الشيء عن الرؤساء

Hepimiz hata yaparız ama Tanrı bize, onlardan ders çıkarma fırsatı verir.
جميعاً نرتكب أخطاء لكن الرب أعطانا الفرصة لنتعلم منها

Ben ve Ford askeriz. Hayatımız boyunca nasıl hayatta kalırız bunu öğrendik.
أنا و فورد من العسكريين ، و قد قضينا زمنا طويلا لنتعلم كيفية البقاء فى مواقف معقدة

Hatalardan ders almayı öğreniyorsun. Öyle mi?
اخطاء لنتعلم منها

Koç, biz de öğrenmeye geldik.
حسنا ايها المدرب نحن فقط هنا لنتعلم

Dövüşmeyi öğrenmeye.
لنتعلم كيف نقاتل

Buraya öğrenmeye geldik.
نحن هنا لنتعلم.

Rüyaları kullanmayı öğrenmek için daha fazla zamanımız olmasını isterdim ama Joey orada.
كنت أتمنى بأننا يكون عندنا وقت أكثر لنتعلم إستعمال الأحلام

Şu an karanlığın ötesini görmeyi öğrenmek için, bu devasa güçleri, anlama çabası içerisindeyiz.
والآن نحن في صراع مع أنفسنا لفهم هذه القوى الضخمة لنتعلم أن نرى ما وراء الظلمات

Seni namussuz! öğrenmek için buradayız, böbürlenmek için değil.
ياأحمق , نحن هنا لنتعلم لا لنتفاخر

Şimdi gidip hidroelektrik gücün, sanılanın aksine çevresel bir tehdit olmayabileceğini öğrenelim.
فلنذهب لنتعلم كيف أن الطاقة الكهرو - مائية قد لا تكون الحل البيئي الأمثل كما كنا نظنها

"Surin, Tayland" Hadi biraz "Khodchasarn" öğrenelim.
"سورين", "تايلاند" "لنتعلم بعض من "كوك هاسارن

Birbirimizden öğreniyorduk, planlayıp düzenliyorduk bir şeyler yapıyorduk, prototip yapıyorduk ama en önemlisi prototiplerimizi mümkün olduğunca sık suda deniyorduk mümkün olduğunca hızlı başarısız olmak için, bundan ders çıkarmak için.
كنا نتعلم من بعضنا البعض ونهندس، وكنا نصنع أشياء وننمذجها لكن، وبشكل أهم، كنا نجرب النماذج الأولية في الماء بقدر الإمكان، لنفشل في أقرب وقت ممكن، لنتعلم من ذلك.

Haklarında çok fazla şey öğrendik.
...لذا لنتعلم الكثير عنهم