Artık dijital teknolojinin, hayallerimizdeki teknolojinin bu hayatı nasıl sevdiğimiz hayata dönüştüreceğini konuşalım. | TED | لنتكلم عن كيف يمكننا استعمال التكنولوجيا الرقمية، تكنولوجيا أحلامنا، لنجعل هذه الحياة الحياة التي يمكن أن نحب. |
Başka bir hikaye hakkında konuşalım, intihar ile ilgili bir hikaye. | TED | لنتكلم عن واحدة من القصص الأخرى ألا وهي الإنتحار. |
Önce para konuşalım, sonra iş. | Open Subtitles | لنتكلم عن المبلغ أولاً، وندع المشاريع الأخرى لاحقاً |
Tatlılardan bahsedelim. Yapmak istemediğiniz şey çörek yemek. | Open Subtitles | لنتكلم عن الحلويات، ما عليك تجنبّه هو حلوى الدوناتس |
Atık işinden bahsedelim. Cesedi tanınmaz hale getirmek zorundayız. | Open Subtitles | لنتكلم عن التخلص منه يجب علينا أن نجعل ذلك الجسد غير معروف الهوية |
Atık işinden bahsedelim. Cesedi tanınmaz hale getirmek zorundayız. | Open Subtitles | لنتكلم عن التخلص منه يجب علينا أن نجعل ذلك الجسد غير معروف الهوية |
Evet, neden oradan aşağı inmiyorsunuz, ondan sonra da bunun hakkında konuşuruz. | Open Subtitles | ذلك صحيح لما لا تنزل على الطابق لنتكلم عن هذا |
- Hadi, konuşalım. - Artık sadece laf değil, işte. | Open Subtitles | ـ نستطيع أن نتكلم عن ذلك أيضا ً ـ لنتكلم عن ذلك |
Bunu da konuşmalıyız. - Hadi, konuşalım. | Open Subtitles | ـ نستطيع أن نتكلم عن ذلك أيضا ً ـ لنتكلم عن ذلك |
Millet ! Hayır ! Gelin haydi, bunun hakkında konuşalım! | Open Subtitles | هيا يا إخوان لنتكلم عن هذا الٔامر، هيا أرجوكم |
Şimdi... eve geri nasıl döneceğimi konuşalım. | Open Subtitles | و الآن لنتكلم عن الطريقة التي سأرجع بها إلى البيت |
Şimdi... eve geri nasıl döneceğimi konuşalım. | Open Subtitles | و الآن لنتكلم عن الطريقة التي سأرجع بها إلى البيت |
Şimdi biraz da iş konuşalım. | Open Subtitles | والآن لنتكلم عن العمل لا تتحرك ، سوف أحضر الملف |
Tamamen anlattıkları şeyleri söylüyorsun. Bence nasıl dinlememiz gerektiğini konuşalım. | Open Subtitles | أنت كنت تتكلّم في موضوعات كثيرة دعنا نذهب لنتكلم عن كيف نستمع. |
Sözde babam olacak o adamın kendi davranışlarından bahsedelim o zaman. | Open Subtitles | حسناً، لنتكلم عن تصرفات والدي المزعوم، إذاً |
Şimdi nerede olmadığını bildiğimize göre hadi nerede olduğundan bahsedelim. | Open Subtitles | الأن نعرف أنه ليس معاك لنتكلم عن مكان وجوده |
Hadi, ameliyat haricinde bir şeylerden bahsedelim. | Open Subtitles | هيا، لنتكلم عن أمر عدا العملية الجراحية. |
Biz konfordan bahsedelim. Şu gövdenin ve aksesuarların güzelliğine baksanıza. | Open Subtitles | لنتكلم عن الراحة وعن طلاء السيارة |
Peki, Brenda, şu taşlardan bahsedelim. | Open Subtitles | اذن بريندا لنتكلم عن تلك الحجاره |
Yeni başlangıçlardan bahsedelim çünkü... - Biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | لنتكلم عن الخاتمة- هل أستطيع أن أتكلم معك للحظة؟ |
Bu konuyu sonra konuşuruz. Ben, mahzeni bir kontrol edeyim. | Open Subtitles | . سأعود إليكى لنتكلم عن ذلك الموضوع . سأذهب لأفحص النبيذ |
Yarın da konuşabiliriz bunları. | Open Subtitles | لكن لنتكلم عن ذلك غدا فلتمتطي حصانك |