Tanrı çocuğunu kurtarmamızı istedi. Erdemi kanıtlamak için değil, kalplerimizi mutlulukla doldurmak için. | Open Subtitles | الله طلب من الإعتناء بالأطفال ليس لنثبت فضيلتنا، و لكن ليبثوا السعاده فينا |
Ama bunu kanıtlamak için Flemish Cap'e gitmek gerekmez. | Open Subtitles | لكن لماذا نذهب الى كل هذه المسافة لنثبت ذلك ؟ |
Ian'ın bir fotoğrafını çekip bunu uydurmadığımızı kanıtlayalım. | Open Subtitles | " يجب علينا أخذ صوره لـ"أيان لنثبت أننا لم نقم بأختلاق كل ذلك الأمر |
Ben de diyorum ki, hatalı olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | انا اقول لنثبت لها إنها كانت مخطئة |
Birbirimize karşı olan hislerimizi birilerine ispat etmek için, ...bön bön bakan bir yığın yabancıyı davet etmek zorundayız. | Open Subtitles | أن تدعو مجموعة من الغرباء ليحدّقوا بنا لنثبت مشاعرنا تجاه بعضنا البعض |
Şu an haklı olduğumuzu kanıtlamanın zamanı olduğunu düşünüyoruz. | TED | حسناً ، فإننا نرى أن الوقت قد حان الآن لنثبت أننا علي حق. |
Belki mesleğin zirvesinde değilsin ama onların yanlış olduğunu kanıtla | Open Subtitles | في حياتك المهنية الأن, أيضا لذا لنثبت أنهم مخطئين أنا وأنت |
Bu, bizim ne kadar sert oldugumuzu ve gotumuze hicbir sey tikmayacagimizi kanitlamak icin mukemmel bir firsat. | Open Subtitles | هذه الفرصة المثالية لنثبت كم نحن شديدون و لن نقحم ايّ شيئ في موخرتنا |
İçimizden birini kısım yardımcı başkanı seçmesinde önce, ...şimdi her şey kendimizi kanıtlamamıza bağlıydı | Open Subtitles | والآن هو دورنا لنثبت أنفسنا , قبل أن يرقي أحد منا الى نائب رئيس العصابة |
Bunu ispatlamak için üstünde McCall'un kanı olan tornavidayı bulmamız lazım, değil mi? | Open Subtitles | سنحتاج المفك ودم ماكول عليه لنثبت ذلك الان,اليس كذلك؟ |
Üç ayrı suç mahallinde de aynı silahın kullanıIdığını kanıtlamak için bir kurşun bulmak zorundayız. | Open Subtitles | تم أخراجهم من طلقات المسدس بالمقعد الخلفي لذا نحتاج أن نجد رصاصة لنثبت أنه نفس الشخص بالجرائم الثلاثة |
Kan sizinki ile aynı renk türüdür. Depo kanıtlamak için mısınız? Anne! | Open Subtitles | إن دمي كلون دمك، هلاّ أرقنا دماءنا لنثبت ذلك؟ |
Babamın suçsuz olduğunu kanıtlamak için ne yapacağız şimdi? | Open Subtitles | حسناً, ما الذي سنفعله الآن لنثبت أن أبي لم يقم بذلك؟ |
Onun Reiden'a çalışan güya bir FBI... ajanı olduğunu kanıtlayalım. | Open Subtitles | لنثبت أن (بين شيفير) ليس عميلاً فيدراليًا حقيقيًا وكان يعمل لشركة "ريدين" |
Biz dostuz. O halde kanıtlayalım. Mystic Falls'a gidiyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، لنثبت ذلك، سندخل (ميستك فولز). |
Hiç tanımadığımız bir sürü insanı davet edip birbirimize karşı duygularımızı ispat etmemiz şart sanki. | Open Subtitles | أن تدعو مجموعة من الغرباء ليحدّقوا بنا لنثبت مشاعرنا تجاه بعضنا البعض |
Sen ve ben Hepsinin yanıldığını ispat edelim | Open Subtitles | لنثبت انهم جميعا مخطئين وتعلم لماذا؟ |
Senin yapmadığını polise kanıtlamanın başka yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج للعثور على وسيلة أخرى لنثبت للشرطة أنكَ بريء |
Yani bir tür itiraf ya da doğru adamı yakaladığımızı kanıtlamanın yolunu aramıyoruz. | Open Subtitles | لذا نحن لا نسعى لأعتراف او طريقة لنثبت بانك القاتل |
Seni eleştirenlere, bir sürü sarhoş aptalla dolu tekerlikli bir çöp konteyneri olmadığını kanıtla bakalım. | Open Subtitles | لنثبت للنقاد انك لست قمامة بعجلات مليئ بالناس السكارى |
İşte gerçek bu. kanıtlamamıza yardım et o zaman. | Open Subtitles | هذهِ هيَ الحقيقة الأن - إذن ساعدنا لنثبت صحة كلامك - |
Başımıza gelenlerle senin bir ilgin olmadığını hatta bize yardım edebileceğini ispatlamak için çok uğraştı. | Open Subtitles | لقد عملنا بجد لنثبت إذا كنتِ السبب في مع ما كان يحدث لنا و قد تكونين قادرة على مساعدتنا. |