O konuda kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Tamam. gidip parayı alalım. | Open Subtitles | ستساعد في ان نشعر براحه اكبر بخصوص ذلك حسنا,سنذهب لنحضر المال |
Tamam. hadi gidip arabadan valizini alalım. Gidelim. | Open Subtitles | حسناً, لنحضر الحقيبة وننتهي من هذا الموضوع. |
Tamam, öncelikle ona battaniye ve biraz da ılık süt getirelim. | Open Subtitles | حسنا .. الاهم فالمهم . لنحضر له بعض الاغطيه والحليب الدافئ |
Aynen, biraz alkol, biraz kokain alıp sonuçlarına bakmadan kafayı dağıtalım. | Open Subtitles | نعم , لنحضر بعض الخمر والكوكايين و فقط نفعلها خارجا لاعواقف |
Onu vur da yenisini almak için geri dönelim. Botlara hemen! | Open Subtitles | ان قتلته سنعود لنحضر غيره الي القوارب ,الان |
hadi şunu yapalım da evlerimize gidip uyuyalım. İyi olur, değil mi? | Open Subtitles | لنحضر المال في الوقت المحدد حتى يتسنى لنا العودة الى منازلنا والراحة |
Canlandırmada yer almayan birini bulalım. | Open Subtitles | لنحضر شخصاً آخر لم يكن له دور ليعيد التمثيل |
- Sadece nedimeleri almaya ne dersin? | Open Subtitles | هيا أبتعدوا عن هنا لنحضر الشموع و إشبينات العروسة |
Pompeo'yu çağıralım. Boğulan birini görmemiştir. | Open Subtitles | لنحضر بومبيو لم يسبق له أن رأى أحد يغرق من قبل |
Pek sevmezdim zaten. Gel şimdi parayı alalım. | Open Subtitles | لم أحبه كثيرا على اية حال هيا لنحضر المال الان |
Sana sıcak bir şeyler alalım. Cappucino latte ister misin? | Open Subtitles | لنحضر لك مشروباً ساخناً ,هل تريد كابتشينو أو.. |
Sonuçlar harika, çocuklar. Şimdi, biraz içki alalım. | Open Subtitles | هذا جيد يا رجال , والآن لنحضر بعض مخفوق الفاكهة |
Sana yiyecek bir şeyler alalım. Yiyecek bir şeyler ister misin? | Open Subtitles | لنحضر لك شيئاً لتأكله أتريد أن تأكل شيئاً؟ |
- Öyleyse altından geçmek zorunda. - Tamam, hadi birkaç kürek alalım. | Open Subtitles | إذن يجب أن تعبر من تحت إذن لنحضر بعض الأدوات للحفر |
Küçük, hoş bir sohbet edeceğiz. Birer kokteyl alalım, iyi bir tane biliyorum. | Open Subtitles | لدينا محادثة لطيفة، لنحضر لنا كأسين من الكوكتيل أعرف واحداً جيداً. |
Tamam, bu adamı hemen buraya getirelim. Devriye arabası gönderelim. | Open Subtitles | حسناً، لنحضر ذلك الشاب هنا حالاً لنرسل سيارة الشرطة |
Bence pasaportlarımızı alıp, İspanyolca öğrenmeye başlayalım. | Open Subtitles | إذا طلب رأيي ، أقول لنحضر جوازي سفرنا ولنبدأ بتعلم الإسبانية |
Çünkü bu anneme son dakikada hediye almak için kendimizi sıkıştırdığımız... ilk sefer değildi. | Open Subtitles | لأنها لم تكن المرة الأولى نضطر فيها الى الاسراع في الدقيقة الأخيرة لنحضر لها هدية |
Çalışan bir telefon bulalım bakalım şu adamla konuşabilecek miyiz! | Open Subtitles | لنحضر خط هاتف لهناك ولنرى إذا يمكننا التحدث مع هذا الشخص |
- Ne mi olmuş? Babamı almaya gittiğimizde Colt'u saklayacak bir yer lazım. | Open Subtitles | يكون لدينا مكاناً لنخفي فيه المسدس عندما نذهب لنحضر أبي |
Şimdi, bayanlar ve baylar, ilk dövüşçümüzü kafese çağıralım. | Open Subtitles | والان سيداتي وسادتي , لنحضر اول المقاتلين الى |
- hadi, SBD'yi 6'nın altına çekelim. - Hayır, gitmeyeceğim. | Open Subtitles | هيا لنحضر الـساعة الزمنية ونخفضها الى السادس لا لن اذهب |
Revire götürün. Hemen sedye getirin. | Open Subtitles | من الأفضل أن يذهب إلى المستشفَى فوراً لنحضر حافة هنا مُباشرة |
Haydi üç numarayı hazırlayın! | Open Subtitles | حسنا، لقد سمعت الرجل لنحضر رقم 3 من الأعلى |
Börek! Hiç sen "hadi börek yiyelim" dediğinde | Open Subtitles | هل سبق لك وأن قابلت أحدهم وقلت مرحبا، لنحضر بعض البافيه |
- Şehrimizin ulu koruyucusu halkımıza yiyecek getirmek için ruhlar ormanında tehlikeye atılıyoruz. | Open Subtitles | , ياحارس مدينتنا العظيم سنغامر إلى براري الأرواح لنحضر الطعام إلى شعبنا |
Kadavra köpekleriyle yeraltı radarı getirtelim. | Open Subtitles | حسناً لنحضر كلاب الجثث ورادار أختراق الأراضي |
Bizim motor hararet yaptı. Su alacağız. | Open Subtitles | ازدادت حماوة محرّكنا سنتوقف هنا لنحضر بعض الماء. |