"لنقص" - Traduction Arabe en Turc

    • yetersizliğinden
        
    • yetersizliği
        
    • eksikliği
        
    • oksijen
        
    • hipoksi
        
    Benden başka dört kişi... delil yetersizliğinden FBI tarafından serbest bırakıldı... Open Subtitles كنت أنا أحد الاشخاص الاربعة الذين افرجت عنهم الاف بي اي لنقص الادلة
    Bölge savcısına yakın kaynaklar delil yetersizliğinden davanın düşeceğini ima ettiler. Open Subtitles مصادر قريبة من المدعي العام... تقول إن القضية ألغيت لنقص الأدلة...
    - Hayır, anemiyi etkilemez. - Sadece demir yetersizliği. Open Subtitles لا، لا يؤثّر على مرض فقر الدم وإنّما فقط لنقص الحديد
    Ağır besin yetersizliği belirtileri var. Open Subtitles لديه كثير من مغذيات لنقص الأعراض
    Kronik uyku yetersizliğiyle mücadele eden birçok ergen için venti frappuçino şeklinde büyük miktarda kafein tüketmek onların bu eksikliği karşılama stratejisi olmaktadır ya da enerji içecekleri ve bir tek içki. TED بالنسبة للعديد من المراهقين المجابهين لنقص النوم المزمن، فإن استراتيجيتهم تقتضي استهلاك كميات كبيرة من الكافيين في شكل فينتي الفرابوتشينو أو المشروبات الطاقية أو المركزة.
    Hasar son nöbette beyne oksijen gitmemesinden kaynaklanmış olabilir mi? Open Subtitles أيمكن أن يكون الضرر قد حدث لنقص الأكسجين أثناء النوبة؟
    ...bütan gazı soluduğu için hipoksi geçirmiş ve hastaneye kaldırılmış. Open Subtitles ذكر واحد لظهوره فى المستشفى لنقص الاوكسجين بعد استشاقه غاز البيوتان
    oksijen yetersizliğinden 8000 metre irtifada elbiselerini çıkaran dağcılar gördüm. Open Subtitles لقد رأيت متسلقين تعرضوا لنقص الأوكسجين يقومون بتمزيق ملابسهم عندما يصلوا أرتفاع 8 آلاف متر لأنهم يشعرون بالحرارة.
    Ama delil yetersizliğinden dolayı dava düştü. Open Subtitles لكن الحالة أسقطت التهم لنقص دليل.
    Yine delil yetersizliğinden bırakıIdı. Open Subtitles وأطلق سراحه لنقص الأدلة مرة أخرى
    Onlarca kişi her gün organ yetersizliğinden ölüyor. Open Subtitles "الكثير يموتون نظرًا لنقص المُتبرعين بالأعضاء"
    Bunu yapan köpekler delil yetersizliğinden salıverildiler. Open Subtitles الجناة برّؤوا، لنقص الأدلة.
    Detroit Emniyeti'ne göre delil yetersizliğinden Vallon artık zanlı değil. Open Subtitles "شرطة (ديترويت)، تقول أن (فالون) لم يعد مشتبهاً به لنقص الأدلة"
    Delil yetersizliği gerekçesiyle Seth Hampton yerel otoriteler tarafından serbest bırakıldı. Open Subtitles "لنقص الأدلّة، أفرجت السلطات المحلّيّة عن (سيث هامبتون)"
    Ben hastayı fototerapi odasına götürüp d vitamini eksikliği için ultraviyole ışın ve IV vitamin uyguladıktan hemen sonra. Open Subtitles حسناً سأصطحب المريض إلى جناح المعالجة الضوئيّة وأخضعه للأشعة فوق البنفسجيّة وأمدّه بالفيتامين وريديّاً لنقص فيتامين "د" الحادّ لديه
    Eikenella. Tamamlayıcı eksikliği. Open Subtitles أيكينيلا - يشير لنقص عامل متمم -
    Ordu G6PD eksikliği için tarama yapıyor. Open Subtitles الجيش قام بفحص لنقص فوسفات الغلوكوز-6
    Hasar son nöbette beyne oksijen gitmemesinden kaynaklanmış olabilir mi? Open Subtitles أيمكن أن يكون الضرر قد حدث لنقص الأكسجين أثناء النوبة؟
    Max'in kalbinde az nefes almadan kaynaklı hipoksi oldu. Open Subtitles توقف قلب (ماكس) كان لنقص الأكسجين من قلة التهوية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus