Aynı anda söyleyelim öyleyse. Üç diyince. | Open Subtitles | حسنًا ، لنقلها في نفس الوقت عند العد لثلاثة |
Aynı anda söyleyelim. | Open Subtitles | حسنًا، لنقلها سويًا |
Birlikte söyleyelim. | Open Subtitles | لنقلها معاً |
- Bu iyi mi? Ben de bir sonraki aşamaya taşımak için çok hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعدة جداً لنقلها إلى المرحلة التالية |
taşımak için en azından bir sportif arazi aracı veya ufak kamyonete ihtiyacı var. | Open Subtitles | والآن على الأقل، هو بحاجة إلى شاحنة أو سيّارة دفع رباعي لنقلها |
Onu nakletmek için de para harcamış olmalılar. | Open Subtitles | لابد أنهم أنفقوا بعض المال لنقلها |
- Beraber söyleyelim. | Open Subtitles | لنقلها سوياً |
Onu taşımak için tüneli kullanmak istiyor kartele para veriyor. | Open Subtitles | وأرادَ أن يستخدمَ النفقَ لنقلها ودفعَ للعصابة |
Bunları taşımak için kilisenin yardım uçuşlarından birini kullanmak istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج واحدة من رحلات كنيستك لنقلها "بضاعة"؟ |
taşımak için kasnağa ihtiyacı olduğunu söyle. (Kasnak: basit makina) | Open Subtitles | أخبريه أنه سيكون بحاجة إلى بكرة لنقلها |
Sizden başka kimin onları taşımak için nedeni var? | Open Subtitles | إذاً من غيرك لديه سبب لنقلها ؟ |
Hayır, taşımak için çok geç. | Open Subtitles | أعتقد وصلنا لنقلها من basement-- |
Onu nakletmek için bir kaç gün önce buraya uğrayan adam. | Open Subtitles | إنه الرجل الذي أوقـف هنا منذ عدة أيام لنقلها هل تعرف شقيق (مارسـي)؟ |