Gösterinin iptal edilmesine izin veremem. Derginin de. Tamam. | Open Subtitles | لنّ أسمح بأنّ يفشل المهرجان، و لا حتى المجلة. |
Sana bir şey olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لنّ أسمح بوقوع أيّ مكروهٍ لكِ. |
Sana bir şey olmasına izin veremem. | Open Subtitles | لنّ أسمح بوقوع أيّ مكروهٍ لكِ. |
Endişelenme. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لايوجدما تقلقيحياله، لنّ أسمح بوقوع أيّ مكروه لكِ. |
Endişelenmene gerek yok. Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا يتعيّن عليكِ أنّ تقلقي، لنّ أسمح أنّ يصيبكِ أيّة مكروه. |
Bilgi sahibi olduğun ufak kısmını kurcalamana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لنّ أسمح لك بفعل أيّ شيء وأنت لا تعرف سوى القليل |
Başına bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. Tamam mı? | Open Subtitles | أنا لنّ أسمح بأن يحدث شيئاً ما لك, حسناً |
Iyi çalıştırmak , onlara izin vermeyeceğim değilim vardı zehir beni tam doldurmak sadece bu yüzden ayrılmamak olabilir bir ay ya da iki . | Open Subtitles | وأن لنّ أسمح لهم بوضع سمّ جديد يملء جسديّ فقط قدّ أتمكن من الحصول على شهر آخر أو شهرين |
Asla ayda kumarhane olmasını izin vermeyeceğim! | Open Subtitles | ! لنّ أسمح بوضع المقامر على القمر أبداً |
Bak, Damon'ın da gitmesi gerçeğinin seni bazı cevaplar bulma şansından alıkoymasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنظري ، لنّ أسمح لذهابكِ مع (دايمُن)، بأنّ يضيع عليكِ فرصة الحصول على بعض الأجوبة. |
Başımıza bir şey gelmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لنّ أسمح أنّ يصيبهم مكروهاً. |