"لن أجلس هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • Burada oturup
        
    • Burada öylece oturup
        
    • burada oturmayacağım
        
    Tamam, Burada oturup hipnozun cinayete sebep olduğu yönündeki suçlamanı dinleyemem. - Abbey. Open Subtitles حسناً,أنا لن أجلس هنا واستمع إلي أن التنويم المغناطيسي يسبب جرائم القتل هذه
    Burada oturup da birinin öne atılmasını ve hata yaptıklarını kabul etmelerini beklemeyeceğim. Open Subtitles لن أجلس هنا وأنتظر احد ليأتي الي. ويعترف انه قام بخطأ. هذا يكفي.
    Beni yanlış anlamayın, Burada oturup daha önce yattığım kadınları saymayacağım. Open Subtitles لاتسيئا فهمي ، لن أجلس هنا وأحصي النساء اللواتي ضاجعتهن
    Burada öylece oturup, sizinle o üzüntünüzü paylaşmayacağım. Open Subtitles لن أجلس هنا واكتئب مثلكلم ايها المكتئبون
    İşi olmayan bir dondurma kamyonu şoförü gibi tüm gün burada oturmayacağım! Open Subtitles لن أجلس هنا طوال اليوم مثل سائق شاحنة أيس كريم خارج الخدمة
    Kesinlikle Burada oturup bunun olmasına izin vermeyeceğim. Open Subtitles حسناً , تعلمين أنى لن أجلس هنا و أترك هذا يحدث
    Burada oturup oğlumun katilini savunmanı dinlemeyeceğim. Open Subtitles انا لن أجلس هنا واستمع إلى دفاعك عن قاتل ابني
    Burada oturup, işimi yaptığım için özür dilemeyeceğim. Open Subtitles أنظر , لن أجلس هنا وأعتذر لك عن أدائى لعملى
    Bak, Burada oturup, sana "uyuşturucu kullanma" vaazı vermeyeceğim. Open Subtitles اسمع، لن أجلس هنا وأطلب منك ألا تتعاطى المخدّرات
    Burada oturup da, okyanus hakkında bir bok bilmeyen bir grup beyaz ve siyah banliyö ayaktakımına ne demek istediğimi açıklamayacağım. Open Subtitles و لن أجلس هنا و أبرر لنفسى. لمجموعة من القرويين الأغبياء. لا تعرفون أدنى شئ عن المحيط و ما به.
    Hayır o sadece bir taşra çiftçisi ve ben Burada oturup onun buraya gelmesini beklemeyeceğim. Open Subtitles إنها عاهرة ريفية و لن أجلس هنا منتظراً النجاة من مطاردتها
    Burada oturup bunları dinlemeyeceğim. Open Subtitles مهلاً، لن أجلس هنا لأتعرض للنقد وحتى إن كنت على علاقة بأخر
    Burada oturup acemiler gibi prova yapmayacağım. Open Subtitles لن أجلس هنا و أقوم بببروفات كأننى شخص مُبتدىء.
    Tuhaf bir davranış sergilediysem özür dilerim ama Burada oturup o işi yapmamış gibi davranamam. Open Subtitles أنا آسف إذا كان هذا يبدوا غريباً أو شئ من هذا القبيل ولكنني لن أجلس هنا وأدعي بأننا لم نفعلها
    Burada oturup beni sorgulamana izin veremem. Open Subtitles أنا لن أجلس هنا ويتم التحقيق معي بهذه الطريقة
    Olabilir ama Burada oturup o ikisinin ölmesine seyirci kalamam, anladın mı? Open Subtitles لكنني لن أجلس هنا على أربع وأشاهد هذان الاثنان يموتان,حسناً؟
    Burada oturup da 19 yaşında bir çocuğu olmayan ve daha da önemlisi, kamyonetinde hayalet olduğunu düşünen birisi tarafından yargılanmayacağım. Open Subtitles لن أجلس هنا ببساطة و أُنتقد من امرأةٍ ليس لديها ابنٌ في الـ 19، و الأكثر غرابة، تعتقدُ بوجود شبحٍ في صندوق سيّارتها.
    Burada oturup suçlamalarınızı dinlemeyeceğim. Open Subtitles أنا لن أجلس هنا وأستمع إلى هذه الإتّهامات
    Burada öylece oturup da aşağı yukarı her konuda seninle aynı görüşteymiş gibi davranamam. Open Subtitles حسناً، لن أجلس هنا و حسب متظاهراً أنّني أنا و أنت لطالما كنّا متّفقيْن في.. تقريباً في أيّ شيء
    Burada öylece oturup onlardan biri olmanı izleyemem. Open Subtitles أنا لن أجلس هنا ومشاهدتك تتحول إلى حمى الرأس.
    Mesele şu, bütün gün burada oturmayacağım. Open Subtitles إليك الأمر، لن أجلس هنا طوال اليوم.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus