Senden parayı istemeyeceğim ama benim için çalışacaksın, öyle değil mi? | Open Subtitles | لن أطلب منك أن تعيد النقود لكن ستعمل لصالحي, أليس كذلك؟ |
"belki bir gün boşanabiliriz" yazılı o saçma iki parça kağıdı imzalamasını istemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أطلب من عروسي قبل أسبوعين من زفافنا :أن توقع قطعة ورق تقول |
Yalan söylemeni istemeyeceğim. - Senin işin beni korumak değil. | Open Subtitles | ، لن أطلب منك الكذب . فليس من واجبكَ حمايتيّ |
Şimdi tekrar baştan alalım. Sana bir daha sormayacağım; siyahi. | Open Subtitles | فلنعد المشهد من البداية لن أطلب منك ثانية، تصرف بعنف |
Ben senden yardım istemedim şayet dünyada tek sen kalsan bile yardım istemem. | Open Subtitles | لن أطلب مساعدتك حتى لو كنت آخر ما يوجد على هذا الكوكب |
İhtiyacım olmasa istemezdim. | Open Subtitles | أنت تعرف بأنّني لن أطلب هذا مالم أكن محتاجه حقا |
Kalmayı tercih ederseniz, sadakatinizi talep etmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا اخترتم البقاء وأنا لن أطلب منكم الولاء |
- O size hiç benzemiyor. Bir dahaki sefere ondan dondurma almasını bile istemeyeceğim. | Open Subtitles | إنه ليس من نوعيتك في المرة القادمة لن أطلب منه حتى شراء آيس كريم لي |
Baba olur, her şey değişir. O değişmesini istiyorsa değişir. Ben ondan herhangi bir şey istemeyeceğim. | Open Subtitles | سيكون الأمر مختلفا في حاله إذا هو أراد ذلك بمعني أنني لن أطلب منه أي متطلبات أو واجبات إلا إذا أراد هو ذلك |
O benim arkadaşım, ve onu senden kurtardıktan sonra ondan özür dilemesini istemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا صديقته أنا حتى لن أطلب منه أن يعتذر عندما أخرجك منه |
İçkiyi bırakmasını istemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أطلب منها الإقلاع عن معاقرة الكحول |
Bana bunu alırsan, senden bir daha hiçbir şey istemeyeceğim. | Open Subtitles | إذا أشتريت لي هذه اللعبة لن أطلب منك اى شيء مرة ثانية |
Bir daha bu tür bir iyilik istemeyeceğim, ama güvenebileceğim tek kişi de sendin. | Open Subtitles | لن أطلب صنيعاً كهذا ثانيةً قط، لكن أنتِ الوحيدة التي أثقُ بها |
Bu yüzden seni destekleyeceğim Gerekli olmadığı sürece soru sormayacağım. | Open Subtitles | لذلك سأدعمكِ. لن أطلب أي شيءٍ لا ضرورة له |
Biliyorsun sana asla yalan söylemem. Ve bir soru sormayacağım dedim sana. | Open Subtitles | أوتعلمين ، لم أكذب عليك مطلقا حينما قلت أني لن أطلب منك الطلب |
- Bunu yapamazsınız! - Bariyerin arkasında durun, efendim. Bir daha sormayacağım. | Open Subtitles | ابقَ خلف الحاجز، سيدي لن أطلب مرة أخرى |
Ben asla inandığın şeylerden taviz vermeni veya vazgeçmeni istemem. | Open Subtitles | أنا لن أطلب أبدا ابدا بأن تقوم بشيء يخالف ماتؤمن به أو أضفط عليك بأن تخالف مما تؤمن به |
Hayır, fikrini değiştirirsin. İstediğin her şey olabilirim. Görevini bırakmanı istemem. | Open Subtitles | يُمكننيأنّأكونكلماتريد، لن أطلب منكَ التخلي عن مسعاك. |
İhtiyacım olmasa istemezdim. | Open Subtitles | أنت تعرف بأنّني لن أطلب هذا مالم أكن محتاجه حقا |
Kalmayı seçerseniz, sizden sadakat talep etmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا اخترتم البقاء وأنا لن أطلب منكم الولاء |
Kahraman genç erkeklerimizin sıraya girip... ..erkekliklerini tehlikeye atacak bir iğne olmalarını isteyemem. | Open Subtitles | لن أطلب من شباننا الشجعان أن يقفوا في الطابور ليتلقوا حقنة تأخذ منهم رجولتهم |