Ama siz birbirinize aitsiniz ve hayır cevabını kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن أنتما الاثنان تنتميان لبعضكما، وانا لن أقبل بلا كأجابة |
İçinde bilim projeleri ve diyagramlar olmayan hiçbir kitap özetini kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً لن أقبل أي تقارير كتابية، أو مشاريع علمية، أو لوحات فنية، |
Yeniden görevlendirmeyi kabul etmiyorum eğer kızlarım da benle gelmezse. | Open Subtitles | لن أقبل هذا التعيين. إلى أن أجلب جميع سيداتي معي. |
Sizin de bildiğiniz gibi, çek ya da kredi kartı kabul etmiyorum. | Open Subtitles | للعلم فقط، لن أقبل شيكات او بطاقات ائتمان |
Yaptığımız hiçbir şey için ağır suç iddialarını kabul etmem. | Open Subtitles | أنا لن أقبل بأى تهمة من أجل شيء قد فعلناه |
Ajan Scully için kendini sorumlu hissettiğini biliyorum, ama böyle bir kararı kabul edemem. | Open Subtitles | النظرة، أعرف بأنّك تشعر مسؤول عن وكيل سكولي، لكنّي سوف لن أقبل إستقالة وهزيمة كعقاب ذاتية. |
Bu sabah olanlardan sonra hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقبل بأي صفقة, ليس بعدما حصل هذا الصباح. |
Ve bunu kabul etmeyeceğim. Her gün insanların öldüğü bir yere gidiyorum anne. | Open Subtitles | هذاليسما تعنيهعندماتقولها, و انا لن أقبل بهذا |
Ekonomimizin belkemiği. O işi kabul etmeyeceğim, tamam mı? | Open Subtitles | عمود الإقتصاد أنا لن أقبل هذه الوظيفة ، حسناً؟ |
Sağol ama işi kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | شكراً لك ,لكنني لن أقبل بالفترة التدريبية |
Eğer beni tekrar aldattıysan seks bağımlılığını bahane olarak kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | ,لو خنتني مجدداً .لن أقبل إدمان الجنس كعذر |
Özür dilerim. "Hayır"ı cevap olarak kabul etmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا آسف, لكنني لن أقبل بالرفض من قِبلكِ |
Bu gemi tekrar tam güce ulaşmalı. Hata kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هذه السفينه يجب أن تعود للطاقه القصوى ثانيهً لن أقبل بالفشل |
Benim istediğim şey bu değil bu yüzden de kabul etmiyorum. | Open Subtitles | هذا ليس الشيء الذي طلبته, و أنا لن أقبل بها |
Öyleyse yazmaya başla çünkü hayır cevabını kabul etmiyorum. | Open Subtitles | حسنا، إبدئي الكتابة لأنني لن أقبل الرفض كإجابة |
İşi kabul etmiyorum ve benim üzerimde böyle bir gücünün olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لن أقبل الوظيفة ولا أريدك أن تبسط سلطانك علي إن قبلتها |
Bir aktris olmak istiyorum ama... herhangi bir rolü kabul etmem. | Open Subtitles | أريد أن أصبح ممثلة و لكن لن أقبل بأي دور |
İtiraz kabul etmem. Hadi pazarlık yapalım. | Open Subtitles | لن أقبل بأي أعذار يا آنسه داشوود دعينا نعهد على هذا الاتفاق |
Hayır, hayır. Onun kanlı oyunlarını kabul etmem. Git buradan, tatlım. | Open Subtitles | كلا كلا, لن أقبل رشوتك هيا يا حبيباتى, انصرفى |
Bu itaatsizliği kabul edemem. Gel ve kahvaltını yap! | Open Subtitles | لن أقبل بهذا العقوق أرجوك تعال وتناول فطورك |
Dinozorlu balo temama hakaret etmek kabadayılık yapmaktır ve kabul edemem. | Open Subtitles | عندما تهينون ديناصورات موضوع الحفل الراقص، ذلك تنمّر وأنا لن أقبل ذلك. |
Bu yüzden sana işi kabul etmeyeceğimi söylediğimde.. ..herhangi bir yanlış anlaşılma olmasını istemem. | Open Subtitles | لهذا السبب لا أريد أن يكون هناك سوء فهم عندما أخبرك بأني لن أقبل الوظيفة |
ve sıradan bir kızın bu görevi... sürdürmemizde engel olmasına asla izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أقبل ببنت عادية ان بأن تؤدي هذا الواجب |