"لن اسمح لك" - Traduction Arabe en Turc

    • izin vermeyeceğim
        
    • izin vermem
        
    • izin veremem
        
    O beden bana ait! Başına buyruk davranmana izin vermeyeceğim! Open Subtitles هذا الجسم ملكي لن اسمح لك بالتصرف كما يحلو لك
    Henry, en basit haliyle söylüyorum, bugün burada birşeyleri engellemene izin vermeyeceğim. Open Subtitles هنري ,ببساطة لن اسمح لك بهدم كل شئ اليوم
    Depoyla kafayı bozmuş ve onunla kalmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انها مهووسة بالمستودع ، و انا لن اسمح لك تبقى معها . ماذا ؟
    Rob, böyle deme. Ben kendini asmana asla izin vermem. Open Subtitles لن اسمح لك باهدار طاقتك في قطع الاشجار هنا ..
    Burayı bırakacak mısın? Buna izin vermem. Open Subtitles وتتركين العمل هنا لن اسمح لك بهذا يا سليم
    Hamileyim ve bunu berbat etmene izin vermeyeceğim, tamam mı? Open Subtitles انا حامل وانا لن اسمح لك ان تشاركني ذلك حسنا ؟
    Ne Violet'i, ne de o bebekleri benden ayırmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لك بتفريق فايلت عني او هؤلاء الأطفال
    Bu başarını küçümsemene izin vermeyeceğim. Open Subtitles هائلة، وأنا لن اسمح لك بالتقليل من انجازاتك
    Blair'a olan kuruntulu hislerin yüzünden kirli çamaşırları ortaya çıkarma işini duygusal şarkılara çevirmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا لن اسمح لك بتحويل الفضيحه القاسيه إلى احاسيس عاطفية بسبب مشاعرك الوهميه لبلير.
    Uçarı hareketlerinle ve kendini pazarlamak için yaptığın basit teşebbüslerle ailemizin soyadını karalamana izin vermeyeceğim. Open Subtitles لن اسمح لك بتلويث اسم عائلتنا بلهجتك الحقيرة ومحاولاتك للدعاية عن نفسك
    Evimde doktorlarla sürtmene izin vermeyeceğim. Lütfen yapma! Open Subtitles لن اسمح لك ان تتمشي مع الاطباء في منزلي ارجوك لا
    Hayır, benim suç mahallime girmenize izin vermeyeceğim. Open Subtitles لا , انا لن اسمح لك بأن تدخل موقع الجريمه الخاص بي
    Anneme bulaşmana asla izin vermeyeceğim ama. Open Subtitles لكنني لن اسمح لك ان تفعلي ذلك لامي, ايضاً.
    Ama Andre'yi katil yapmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles ولكنى لن اسمح لك ان تجعل من اندريه القاتل .
    Sen cehennemin dibine git, beni hiç ilgilendirmez... ama Nathan'ı da yanında götürmene izin vermeyeceğim. Open Subtitles ... فانا لا يهمني اذا ذهبتي للجحيم لكن لن اسمح لك بان تأخذي نايثن معك
    Bana bir çardak inşa etsen de senin ya da deli kilise dostlarının evime girmesine izin vermeyeceğim. Open Subtitles انت يمكن ان تصنعي دعاية لهذا المكان اللعين انا لن اسمح لك انت واصدقائك من الكنيسة المجانين ان يأتوا الى منزلي ...
    DNA'mı almanıza ve onu, tüm hayatım boyunca orada kalacak bir sisteme kaydetmenize izin vermem. Open Subtitles انا لن اسمح لك بأخذ حمضى النووى لتضعه بنظام ما والذى سيبقى به لبقية حياتى
    Kalmak istesen bile sana izin vermem. Open Subtitles حتى وان كنت تريدين البقاء لن اسمح لك بذلك
    Olmaz, Ali'nin peşinde sürünmene izin vermem. Open Subtitles لا، أنا لن اسمح لك بالقفز مجدداً إلى قطار آلي الخطر
    Onları sömürmene izin vermem. Open Subtitles لن اسمح لك بتكوين ثروة من عرضهم
    - Sana hep destek oluyorum ama buna izin veremem. Open Subtitles لقد قمت بالخطوة مسبقاً لكنني لن اسمح لك بفعل ذلك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus