Endişelenme, çocuğunun doktorı olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لا تقلق. إذاكنت انا طبيب الأطفال، لن افعل ذلك |
Yerinde olsam bunu yapmazdım dostum! | Open Subtitles | لن افعل ذلك لوكنت مكانك ياصديقى |
bunu yapmazdım. Peki neden kendi çocuğunu görmek istemeyen bir baba için acı çekmek zorundayım? ! | Open Subtitles | لن افعل ذلك هو لا يريد حتى ان يرى طفلته |
Baba, Blair'in seni kurtaracağını düşündüğünü biliyorum, ama ben Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | ابي اعلم انك تريد بلير ان تنقذك لكن لن افعل ذلك |
Bütün akşamı ayırmaktan zevk duyacağım ilginç karmaşıklıklar var... ...ama Bunu yapmayacağım. | TED | هنالك الكثير من التعقيدات العلميه المرحه اتمنى ان اتحدث عنها طوال هذه الأمسيه لكني لن افعل ذلك |
Ve Bunu yapmayacağım, çünkü burada sizin için bir tedbir var, ve sizi kutuplaştırıyor. | Open Subtitles | لن افعل ذلك لان هناك مخرج واحد لك هنا وذلك سوف يكون سجنك الابدي |
Eğer birinin ebeveyni olsaydım , bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لن افعل ذلك لو كنت والدة احد |
Yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | لن افعل ذلك لو كنت مكانك |
- Hayır, hayır. - Yerinde olsam bunu yapmazdım. | Open Subtitles | - لن افعل ذلك لو كنت مكانك |
Ne istediğini biliyorum ve Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | انا اعرف ماذا تريدين و لن افعل ذلك |
- Bunu yapmayacağım. Ama sana bir not yazacağım. | Open Subtitles | انا لن افعل ذلك و لكن ساترك لك ملاحظه. |
Ama daha önce de söyledim, Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | لكنى قلت لك مسبقا انا لن افعل ذلك |
Sadece altı ay sürecek. Bunu yapmayacağım, yapmayacağım. | Open Subtitles | انه فقط سته اشهر أنا لن افعل ذلك , لن افعله . |
Hayır, Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | لا , لن افعل ذلك |
Ama Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | ولكن لن افعل ذلك |
Michael, Bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | انا لن افعل ذلك |