"لن تتركني" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakamazsın
        
    • izin vermeyecek
        
    • bırakmayacaksınız
        
    • beni terk etmiyor
        
    • terk etmeyeceksin
        
    • Beni bırakmayacaksın
        
    • gitmeme izin vermeyeceğini
        
    • bırakıp
        
    • izin vermez
        
    • gitmeyeceksin
        
    • terk etmeyeceğini
        
    • izin vermeyeceksin
        
    Beni sabahın 3'ünde sokaklarda yalnız bırakamazsın? Open Subtitles لن تتركني وحد في الشارع في الساعة الثالثة صباحاً؟
    Yemek yememe izin vermeyecek ve beni cezalandıracak! Open Subtitles لن تتركني آكل عشائي، و ستعاقبني
    Beni onunla yalnız bırakmayacaksınız, değil mi? Open Subtitles لن تتركني وحدي مع هذا الرجل , صحيح؟
    Hayır, o beni terk etmiyor. Open Subtitles لا, هي لن تتركني
    Beni hiç terk etmeyeceksin, değil mi bebeğim? Open Subtitles وانت لن تتركني ابدا اليس كذلك عزيزي ؟
    Beni bırakmayacaksın, Jin çünkü seninle geliyorum. Open Subtitles لن تتركني, جين لأني آتية معك
    Fakat bir hafta sonra, benim kapıma geldin, ve bana kavga etmeden gitmeme izin vermeyeceğini söyledin. Open Subtitles لكن بعد ذلك , بعد أسبوع، لقد أتيت عند بابي، وقلتَ بأنكَ لن تتركني دون مشاجرة. إنّ ذلك ليسَ مماثلاً لهذا.
    Bekle, beni burada bırakıp gitmeyeceksin herhalde? Open Subtitles انتظر، أنت لن تتركني هنا، أليس كذلك ؟
    Karım, üst açıkken sürmeme asla izin vermez. Open Subtitles زوجتي لن تتركني الدافع مع من الأعلى للأسفل.
    Seni yagmurdan kurtardm, simdi gitmeyeceksin, öyle degil mi? Open Subtitles انت لن تتركني الآن، ليس بعد ان ابعدتك عن المطر، اليس كذلك؟
    kendimi senin için tehlikeye attıktan sonra Fort Lauderdale'de beni.... terk etmeyeceğini farkettim. Open Subtitles ظننت فقط بأنك لن تتركني أدور في الريح في حصن لودريدال بعد أن خاطرت بنفسي لأجلك
    Evet, şey, eve yürümeme izin vermeyeceksin, değil mi Barny? Open Subtitles نعم، حسنا، أنت لن تتركني امشي الى البيت، اليس كذلك، بارني؟
    Hayatta olmaz! Beni burada bırakamazsın, gecenin bir vakti, ve milyonlarca yıl geçmişte! Open Subtitles مستحيل، لن تتركني بمفردي قبل زمناً بملايين السنين بمنتصف الليل
    Hey! Beni burada bırakamazsın! - Efendim? Open Subtitles أنت لن تتركني هنا نعم لدي المعلومة ، هل أنت مستعد ؟
    Bir süre seni okul dışında görmeme izin vermeyecek. Open Subtitles لن تتركني اقابلك خارج المدرسة لمدة
    Beni barış içerisinde bırakmayacaksınız. Open Subtitles أنت لن تتركني أبداً في سلام
    beni terk etmiyor. Open Subtitles لن تتركني
    Ne olursa olsun, beni terk etmeyeceksin. Open Subtitles مهما حدث، لن تتركني أبدًا
    Ama Beni bırakmayacaksın. Open Subtitles أنت لن تتركني هنا مجدداً
    Fakat bir hafta sonra, benim kapıma geldin, ve bana kavga etmeden gitmeme izin vermeyeceğini söyledin. Open Subtitles لكن بعد ذلك , بعد أسبوع، لقد أتيت عند بابي، وقلتَ بأنكَ لن تتركني دون مشاجرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus