Senin için bir şey yapmamızı istiyorsun ama ne olduğunu söylemeyeceksin. | Open Subtitles | تريدني أن أفعل شيء من أجلك و لكنك لن تخبرني ما هو؟ |
Ve Kira'nın ya da L'in tarafında olmadığın için bana öldürmem gereken kişinin adını söylemeyeceksin. | Open Subtitles | ولكونك لست بجانب كيرا أو بجانب إل فأنت لن تخبرني باسم الشخص الذي أريد أن أقتله |
Planınız nedir, nereye gittiğimizi bana söylemeyecek misin? | Open Subtitles | لن تخبرني ما هي الخطة, إلى أين نحن ذاهبون؟ |
* Merhaba, seviyorum seni * * İzin ver katılayım oyununa * | Open Subtitles | ¶ لن تخبرني اسمك ؟ ¶ ¶ مرحبا ، أنا أحبك ¶ |
Annem biliyor ama bana söylemiyor. | Open Subtitles | أمي تعرف أين هو، لكنها لن تخبرني. |
Sanırım öğrendiğinde de bana söylemezsin. | Open Subtitles | أعتقد أنّك لن تخبرني لو فعلت |
Sanki burda bana söylemediğin önemli bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء غريب بهذا الأمر وأنت لن تخبرني |
Birşey bildiğini düşündürüyorsun, ama ne bildiğini düşünüyorsan bana söylemiyorsun. | Open Subtitles | عندما تجعلني أفكر بأنك تعرف شيئاً لكنك لن تخبرني ما الذي تعتقد أنك تعرفه |
Kardeşimin nerede olduğunu söylemeyeceğini oldukça net gösterdin o yüzden evet. | Open Subtitles | حسنٌ، لقد أوضت ليّ أنّكَ لن تخبرني بمكان أختي، |
Şimdi, nerede olduğunu sorsam da söylemeyeceksin o yüzden sormuyorum. | Open Subtitles | الأن ، أنا أعلم بأنك لن تخبرني بمكانها لذا لن أتعب نفسي وأسأل |
Ne aradığını söylemeyeceksin madem, buraya nasıl geldiğini anlat. | Open Subtitles | حسنٌ، لو أنّك لن تخبرني بما تنوي فعله، علي الأقل أخبرني كيف أتيت إلي هنا. |
Sanırım bana o dairede ne yaptığını söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | إذاً أعتقد أنّك لن تخبرني بما كنت تفعله في تلك الشقة، صحيح؟ |
Dur tahmin edeyim. Bana ikinci aşamanın ne olduğunu söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | دعني أحزر، لن تخبرني بماهيّة المرحلة الثانية، صحيح؟ |
Bu işi köpeğin yaptığını söylemeyeceksin herhalde? | Open Subtitles | أنت لن تخبرني ذلك الكلب عمل هذا. |
Buradan nasıl çıkmayı planladığını söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | -سأتذكر هذا -أنت لن تخبرني كيف تخطط للخروج من هنا أليس كذلك ؟ |
FBI için çalıştığım sürece bir şey söylemeyecek. | Open Subtitles | لن تخبرني أي شيئا طالما أنني أعمل للفيدراليين |
Bana hiçbir şey söylemeyecek. İstediği her şeye sahibim. | Open Subtitles | لن تخبرني بأي شيء أنا أمتلك أي شيء تريده |
Bana niçin yalan söylediğinizi söylemeyecek misiniz? | Open Subtitles | هناك. لن تخبرني لماذا أنت تكذب علي؟ |
* Merhaba, seviyorum seni * * İzin ver katılayım oyununa * | Open Subtitles | ¶ لن تخبرني اسمك ؟ ¶ ¶ مرحبا ، أنا أحبك ¶ |
* Merhaba, seviyorum seni * * İzin ver katılayım oyununa * | Open Subtitles | ¶ لن تخبرني عن اسمك؟ ¶ ¶ مرحبا ، أنا أحبك ¶ |
Natalie bana söylemiyor. | Open Subtitles | (ناتالي) لن تخبرني. |
Ama bana söylemiyor. | Open Subtitles | لن تخبرني |
İçse de bana söylemezsin. | Open Subtitles | لن تخبرني حتي لو كان يدخن |
Bak, söylemediğin için neler oluyor bilmiyorum ama... | Open Subtitles | أنصتِ ، لا أعرف ماذا يجري لأنكِ لن تخبرني |
Onlara gerçeği söylemek. Ama sen bana hiçbir şey söylemiyorsun. | Open Subtitles | إخبار الناس بالحقيقة، لكنّك لن تخبرني بأيّ شيء. |
Annemin bana söylemeyeceğini mi sandın gerçekten baba? | Open Subtitles | حقاً؟ ماذا، إعتقدت أنها لن تخبرني يا أبي؟ |