Nick, eğer sana birşey söylersem Kimseye söylemeyeceğine söz verir misin? | Open Subtitles | نك , لو اخبرتك شيئاً هل تعد بأنك لن تخبر أحداً |
Ama söylersem, Kimseye söylemeyeceğine yemin etmelisin. | Open Subtitles | لكن يجب أن تقسم بأنك لن تخبر أحداً |
Kimseye söylemeyeceğine dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني بأنك لن تخبر أحداً |
Hiç Kimseye söylemeyeceksin, çünkü bu oyun bitti anlamına gelir. | Open Subtitles | لن تخبر أحداً لأن هذا سيعني انتهاء اللعبة |
Burada gördüklerini Kimseye söylemeyeceksin. | Open Subtitles | لن تخبر أحداً عن ما شاهدته هنا اليوم |
Yargılanana kadar hiç kimseye tek kelime etmeyeceğine dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد وعدك أنك لن تخبر أحداً بما أخبرتك به لما بعد المقابلة |
Mahkemeye kadar hiç kimseye tek kelime etmeyeceğine dair söz vermeni istiyorum. | Open Subtitles | أريد وعدك بأنك لن تخبر أحداً بما أخبرتك به |
Aaron sana bir şey söylesem kimseye anlatmayacağına dair bana söz verir misin? | Open Subtitles | آرون) لو أخبرتك شيئاً ، هل ستعدني أنك) لن تخبر أحداً آخر ؟ |
Bunları kimseye söylemeyeceksiniz değil mi? | Open Subtitles | وأفترض إنكَ لن تخبر أحداً بهذا |
Kimseye söylemeyeceğine dair söz vermiştin. | Open Subtitles | وعدتني بأنك لن تخبر أحداً |
Bunu Kimseye söylemeyeceğine eminim. | Open Subtitles | أثق أنك لن تخبر أحداً سحقاً لك ، |
Kimseye söylemeyeceksin. Söyleyemezsin. | Open Subtitles | لن تخبر أحداً بهذا |
Kimseye söylemeyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | أجل - لن تخبر أحداً ؟ |
Bana kimseye anlatmayacağına dair söz verdi. | Open Subtitles | وعدتني بأنها لن تخبر أحداً |
Bunu kimseye söylemeyeceksiniz. | Open Subtitles | أنتَ لن تخبر أحداً. |