"لن تربح" - Traduction Arabe en Turc

    • kazanamazsın
        
    • kazanamayacaksın
        
    • kazanamayacak
        
    • kazanamayacaksınız
        
    Bugün oyunu bensiz kazanamazsın ve ilk maçında kaybetmeni istemiyorum Open Subtitles لن تربح مباراة اليوم من دوني ولا اعتقد انك تريد ان تخسر مباراتك الاولى
    Peki, Eğer yeniden gözden geçirmezsen Senato koltuğunu kazanamazsın Open Subtitles إنّك لن تربح مقعد في مجلس .الشيوح إلا إذا أعدت النظر
    Kâğıtları dağıt. Ama kazanamazsın da. Open Subtitles سألعب لكنك لن تربح الكثير أيضا عندها
    David olmadan bu yarışmayı kazanamayacaksın ve bunu biliyorsun. Open Subtitles لن تربح هذا المسابقة بدون ديفيد وأنت تعلم ذلك
    Demek, hiç dans yarışması kazanamayacaksın, ama en kötüsü de sayılmazsın. Open Subtitles حسناً، لن تربح أي مسابقة رقص لكنك بالتأكيد لست الأسوأ
    Çünkü her zaman kazanamayacak hayat böyledir. Open Subtitles لكنها لن تربح دوماً وهذه هي الحياة.
    kazanamayacaksınız, Senatör. İkimiz de bunu biliyoruz. Open Subtitles لن تربح سيدي النائب، كلانا يعلم هذا
    Ve ikimiz de biliyoruz ki Zobelle'e karşı olan bu savaşı asla kazanamazsın. Open Subtitles ونعرف جميعاَ بأنك لن تربح هذه الحرب ضد " زوبيل "
    Todd, kabul et, bu performansla Tony ödülünü kazanamazsın. Open Subtitles تود" أنت تدرك أنك لن تربح" أي جائزة في أدائك هذا
    Kısacası bu dövüşü kazanamazsın. Open Subtitles الخلاصه أنك لن تربح هذه المعركه
    Bunu kazanamazsın Dillon. Open Subtitles لن تربح هذة المعركة يا ديلون
    Stephen'la yapacağın düelloyu kazanamazsın. Open Subtitles لن تربح هذه المبارزة مع ستيفن
    Eğer Ambuja bu sözleşmeyi imzalarsa sen milyon kazanamazsın... 40 milyon zarara uğrarsın. Open Subtitles إذا وقع "أمبوجو" هذا العقد... أنت لن تربح 100 مليون. ستتحمّل خسارة أربعون مليون.
    Görmüyor musun Kanca? Asla kazanamayacaksın. Open Subtitles الا ترى يا هوك انك لن تربح ابدا
    Başka şeylere yönelme vakti geldi. Bunu kazanamayacaksın Open Subtitles حان وقت المضي، لن تربح هذه المرة
    Ne olursa olsun, fark etmez, çünkü kazanamayacaksın. Open Subtitles مهما يكن، لأنك لن تربح هيّا، باشر
    Onunla kazanamayacaksın. Yeterince iyi değilsin. Open Subtitles لن تربح معها أنت لست جيداً بما يكفي
    - Kazanacağım. - Hayır, kazanamayacaksın. Open Subtitles سوف اربح لا لن تربح
    Fakat kazanamayacak, bu sefer olmaz Bob. Open Subtitles لكنها لن تربح، لن تربح هذه المرة يا بوب
    - Ama o kazanamayacak. Open Subtitles ما عدا أنها لن تربح
    Ben yaşadıkça bu savaşı kazanamayacaksınız. Open Subtitles لن تربح المعركة طالما أنا حي
    Bu savaşı hiçbir zaman kazanamayacaksınız, Bay Hume. Open Subtitles أنت لن تربح هذا أبداً سّيد (هيوم)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus