"لن تستمر" - Traduction Arabe en Turc

• sürmez
• sürmeyecek
• devam etmeyecek
• sürmeyeceğini
• bile dayanamazsın

Bu evlilik fazla uzun sürmez demiştim ben daha önce.
‎لقد أخبرتك من قبل أن هذه الزيجة لن تستمر أبداً

Siz, içerdekiler! Elinizi çabuk tutun. Cenaze bütün gün sürmez.
اسرعوا بالداخل ، تلك الجنازة لن تستمر اليوم كله

Eğer sonunu yakalamak istiyorsan, tam zamanında burada olduğunuzdan emin olun çünkü uzun sürmeyecek.
اذا كنت تريد مشاهدة النهاية عليك الانضمام لنا في نفس التوقيت غدا لأن المباراة لن تستمر طويلاً.

Bu bizim, insanların hikayesidir, bu gerçekte önemsediğimiz insanlarda çok da uzun sürmeyecek etkiler yaratmak için sahip olmadığımız bir parayı ihtiyacımız olmayan şeylere harcamaya ikna edilmektir.
إنها قصة عنا نحن، الناس، كوننا مُقتنعين أن نصرف أموال لا نملكها على أشياء لا نحتاجها لخلق إنطباعات لن تستمر طويلاً مع أناس لا نهتم بهم.

Sanki bu adamı yakalayıncaya kadar hayat devam etmeyecek gibi. Umarım yakalar.
الحياة لن تستمر لأجله إلا بإمساك ذلك القاتل

Bu bölgedeki araştırmamız devam etmeyecek.
بمعنى أن البعثة فى هذه المنطقة لن تستمر

Kolumu kımıldatmak çok zordu ama bu durumun uzun sürmeyeceğini biliyordum yalnızca mekik gerekli hızı kazanana ve Dünya yörüngesine girene dek sürecekti.
ولكنني أدركت أن هذه الحالة لن تستمر طويلًا حتى تكتسب المركبة السرعة المطلوبة وتدخل في مدار الأرض

Muhtemelen tek başına bir gün bile dayanamazsın.
سوف تحتاج لإتقان كل هذه الأمور ربما لن تستمر يوم واحد فقط

Amerika hala savaşa girmedi. Ama bu uzun sürmez.
أمريكا لم تدخل الحرب، لكنها لن تستمر طويلاً.

O zaman nehirde dolaşman uzun sürmez.
عليك أن تجول في النهر من الوقت وسوف لن تستمر طويلا.

- Merak etme, uzun sürmez.
نعم، حسنا، انها لن تستمر إلى الأبد.

Korkarım, o an pek uzun sürmeyecek.
وأيضاً اخشى أن هذه اللحظة لن تستمر

Üstüne Papa'nın vergileri sonsuza kadar sürmeyecek.
وعشور البابا لن تستمر إلى ما لا نهاية

Uzun sürmeyecek.
ومع ذلك لن تستمر طويلا

Böyle devam etmeyecek.
لن تستمر.

Ona tatile çıktığınızı ve çok uzun sürmeyeceğini söyle.
قولي له انها اجازة وأنها لن تستمر لفترة طويلة

Ama ikimiz de bunun sonsuza dek sürmeyeceğini biliyorduk.
أعني... لقد حظينا ببضع سنوات رائعة, لكن كلانا عرف أنها لن تستمر للأبد

Bir dakika bile dayanamazsın.
ربما لن تستمر دقيقة واحدة

Muhtemelen tek başına bir gün bile dayanamazsın.
ربما لن تستمر يوم واحد بنفسك