"لن تعلم" - Traduction Arabe en Turc

• asla bilemezsin
• belli olmaz
• haberi olmaz
• öğrenemezsin
• farketmeyecek bile
• hiç bilmeyecek
• hiç öğrenemeyeceksin

İşlerin nasıl gideceğini asla bilemezsin ama zihnini ve kalbini açık tutarsan bir gün kendi kaderini bulacağına inanıyorum.
لن تعلم أبداً كيف ستسير الأمور و لكن إن أبقيت عقلك مفتوحاً و قلبك مفتوحاً أعدك أنك ستجد مصيرك يوماً ما

Öyle de olsa, gelecekte ne olacağını asla bilemezsin.
بعد هذا ، لن تعلم أبداً ما يمكن أن يحدث في المستقبل

Ölü tavşanın ne zaman kullanışlı olacağı belli olmaz.
لن تعلم أبدا متى سيكون أرنبا ميتا في متناول اليد

Dedim ki bu ödleklerden birinin ne zaman kurşun geçirmez yelek giyeceği belli olmaz.
حسنٌ,أرى.. أنك لن تعلم مطلقًا متى يرتدي أحد الجبناء سترة الرصاص, صحيح؟

O çocuklarla evde olur. Hiç haberi olmaz.
. سوف تكون فى المنزل مع الأطفال . وهى لن تعلم مطلقاً

Düşündüğün şeyi yaptıysam, ve bunu yapmam için birisi beni tuttuysa isimlerini asla öğrenemezsin.
إن فعلتُ ما تقول وأنّ شخصاًماعيننيلفعلها.. لن تعلم باسمه قط

Byrnes'ler burada olduklarını farketmeyecek bile.
عائلة"بايرنز" لن تعلم انهم كانوا هنا.

- Şimdi teklif edeceğimi hiç bilmeyecek.
- الان ، لن تعلم عن أمر طلبي للزواج -

Eğer o tetiği çekersen ablana ne olduğunu hiç öğrenemeyeceksin.
إذا سحبت ذلك الزناد. لن تعلم ماذا حدث لأختك.

Yada tost yapan bir alet. Onunlayken asla bilemezsin.
أَو إنها تصنع نخباً بها، لن تعلم أبداً

Şu internetteki rumuzlardan kimin çıkacağını asla bilemezsin.
لن تعلم أبداً مع أسماء الشاشة المباشرة

Ne kadar hasar verdiğini asla bilemezsin içine girene kadar.
لن تعلم مدى الضرر أبداً لحين إكتشافك له

Bir anahtarın nereye uyacağını asla bilemezsin.
لن تعلم أبداً أيُّ مفتاح سيناسب

Muhtemelen eşcinsel değillerdir ama hiç belli olmaz...
رُبما لا تلعبوا مع نفس الفريق ، لكنك لن تعلم ذلك قط

Ne zaman ne olacağı belli olmaz usta.
لن تعلم ماذا سيحدث لك في أية لحظة

İstediğin her şeyi yapabilirsin. Karının bunda hiç haberi olmaz.
يمكنك فعل أيّما تريد، والزوجة لن تعلم.

Christine'nin haberi olmaz.
لن تعلم (كرستين) بهذا الأمر أبداً

Bilmeni istemediğim birşeyi, benden öğrenemezsin.
لن تعلم شيئا لا أريدك أن تعلمه

- Portland'a gidersen gerçeği asla öğrenemezsin.
اذا ذهبت فإنك لن تعلم الحقيقة ابدا

Nedenini hiç bilmeyecek.
"لن تعلم أبداً لماذا...

Seninle olmayı nekadar istediğimizi hiç öğrenemeyeceksin.
لن تعلم أبدًا كم رغبنا في ابقائك