Hayır, hayır, hayır. Onunla birlikte hiç bir yere gitmiyorsun? | Open Subtitles | لا،لا، لا لن تغادر إلى أيّ مكان برفقته يا صديقي |
Oh, Prens Achmed. bu kadar erken gitmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | .أوه، أمير أحمد لن تغادر مبكراً، أستفعل؟ |
- Hayır, hayır, o hiç bir yere Gitmiyor. Ona hiçbir şey söylemedim. Onunla sevgili olmadım. | Open Subtitles | لا لن تغادر الى اي مكان ، لم أفعل لها شيئ أنا لم أرتكب اي خطأ |
Bu yüzden çağımızın en yetkin bilim insanlarını... kimin katlettiğini öğrenmeden... bu kurumdan ayrılmıyorsun. | Open Subtitles | لهذا لن تغادر هذا المبنى حتى نجد المسئول عن ذبح أعظم علماء هذا العصر |
Bu gece kaleyi terk etmiyorsun. | Open Subtitles | لن تغادر هذه القلعة الليلة |
Üç kez onayım alınmadan bir sayfa bile bu binadan dışarı çıkmayacak. | Open Subtitles | لن تغادر أي قطعة ورق هذا المبنى |
Bana hemen cevap ver, yoksa Tanrı adına, bu hücreden asla çıkamazsın. | Open Subtitles | اجبنى الان ، والا فانك لن تغادر هذة الحجرة ما حييت |
Sen kendine gelinceye kadar hastaneden gitmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | هل قالت أنها لن تغادر المستشفى الا بعد أن تفوق |
Gerçek şu, istediğimi elde edene kadar bu yeri asla terk edemezsin. | Open Subtitles | الحقيقة هي، أنّك لن تغادر هذا المكان حتى أحصل على ما أريد |
Yarat o zaman, çünkü bana neler olduğunu söylemeden hiçbir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | قم بإيجاد الوقت لأنك لن تغادر هذا المكان مالم تفعل |
Hiçbir yere gitmiyorsun. Durumun iyi. | Open Subtitles | انت لن تغادر الي اي مكان انت بخير |
Hiçbir yere gitmiyorsun. Sen iyisin. | Open Subtitles | انت لن تغادر الي اي مكان انت بخير |
Aslında henüz bir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | إنك في الواقع لن تغادر لأي مكان بعد |
Gidemezsin. Bir yere gitmiyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك المغادرة أنت لن تغادر |
Onun istediklerini yapıyorlar. Rehinelerden kimse Gitmiyor. | Open Subtitles | لقد سلموا له لن تغادر أي رهينة |
Otobüs 2:45'e kadar Gitmiyor. | Open Subtitles | الحافلة لن تغادر حت الساعة 2: 45. |
Cadmus'un sadece uzaylıları hedef almayı nasıl başardığını çözene kadar uzaylı kardeşim buradan bir yere Gitmiyor. | Open Subtitles | لن تغادر شقيقتي الفضائية إلى أن نكتشف كيف تمكنت "كادموس" من استهداف الفضائيين فقط |
Neler döndüğünü söylemeden bu odadan ayrılmıyorsun. | Open Subtitles | انت لن تغادر هذه الغرقة حتى تخبرنا ما الذي يجري |
Bu yüzden çağımızın en yetkin bilim insanlarını kimin katlettiğini öğrenmeden bu kurumdan ayrılmıyorsun. | Open Subtitles | لهذا لن تغادر هذا المبنى حتى نجد المسئول عن ذبح أعظم علماء هذا العصر |
Hemen ayrılmıyorsun,değil mi? | Open Subtitles | أنت لن تغادر باكراً, أليس كذلك؟ |
Şehri terk etmiyorsun! | Open Subtitles | انت لن تغادر المدينة |
Bu lanet olası evi terk etmiyorsun Marcel! | Open Subtitles | لن تغادر هذا البيت اللّعين يا (مارسل). |
Kızkardeşi arabadan çıkmayacak! | Open Subtitles | (بينغلي) مختبئٌ في الحديقة! وأخته لن تغادر العربة! |
Ya bize tuzağın yerini söylersin, ya da bu odadan asla çıkamazsın. Asla derken ciddiyim. | Open Subtitles | أو أنك لن تغادر هذه الغرفة أبدا وأنا أعني أبدا |
Sen kendine gelinceye kadar hastaneden gitmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | هل قالت أنها لن تغادر المستشفى الا بعد أن تفوق |
Bu mezarlığı terk edemezsin. İzin veremem. | Open Subtitles | أنت لن تغادر هذه المقبرة لا أستطيع السماح لك |