-Her yerde olabilir. onu bulamayız. | Open Subtitles | يمكن أن يكون في أيّ مكان لن نجده الآن |
Eğer bulunmak istemezse onu bulamayız. | Open Subtitles | لن نجده, أذا لم يكون يريد أن نجده |
Her yerde olabilir, böyle bulamayız. | Open Subtitles | ربما يكون بأيّ مكان، لن نجده. |
Her yerde olabilir, böyle bulamayız. | Open Subtitles | ربما يكون بأيّ مكان، لن نجده. |
Bizi fark edip korkup kaçarsa onu asla bulamayabiliriz. | Open Subtitles | لو رآنا وذعر، فربّما لن نجده أبدا. |
Eğer Kurt Wilson bir yıldan beri burada saklanıyorsa, onu bulamayacağız. | Open Subtitles | لو كان (كورت ويلسون) يختبئ هنا لعامٍ، فإننا لن نجده. |
Bu kanyonlarda onu asla bulamayacağız. Önce bizi periskop derinliğine çıkar. | Open Subtitles | لن نجده أبداً في تلك الوديان أولاً, إرتفع إلى عمق المنظار |
Şimdi onu hiç bulamayacağız. | Open Subtitles | ـ لن نجده أبدًا الآن ـ مَن؟ |
Etrafta sallanarak onu bulamayız. | Open Subtitles | نحن لن نجده يتجول في الظلام |
onu bulamayız. Bu gece bana hesap verecek! | Open Subtitles | لن نجده سيُجيب عليَّ الليلة |
- onu bulamayız. | Open Subtitles | .لن نجده |
Adam kaçarsa onu bir daha bulamayabiliriz. Aubrey'ye sor. - Değil mi? | Open Subtitles | إن هرب الفاعل، فربما لن نجده أبداً، إسألي (أوبري)، صحيح؟ |
Ve onu bulamayacağız, yalnız... | Open Subtitles | ونحن لن نجده مالم... |
Evet. asla bulamayacağız. Zaten zamanı da değil. | Open Subtitles | أجل، لن نجده أبداً، ليس في الوقت المُناسب على أيّة حال. |
Muhtemelen tüm Beacon Hills'e yetecek kadar vardır. Onu asla bulamayacağız. | Open Subtitles | ربما بما يكفي لجميع بيكون هيلز لن نجده أبدا |
Lanet olsun, onu hiç bulamayacağız. | Open Subtitles | - اللعنة لن نجده إلي ... - ها هو ... |