Fakat bunu mümkün kılmamız gerektiğini biliyoruz, çünkü aksi takdirde, şu anda yüzleştiğimiz bu birçok davaya yardım edebilmek için gönüllü olmaya hiçbir zaman vaktimiz olmayacak. | TED | لكننا نعلم بأن علينا فعل هذا، لأننا إن لم نفعل لن نحظى بوقت للتطوع، لنساعد في العديد من القضايا التي نواجهها الآن. |
Sizinle bunu paylaşmak istiyorum. Coretta Scott King şöyle dedi: "Dünyada kadınlar gücü ele alana kadar barış asla olmayacak." | TED | وأريد مشاركته معكم، قال كوريتا سكوت كينج: "لن نحظى أبدًا بالسلام في هذا العالم، حتى تأخذ النساء السلطة." |
Bitirince bize buralarda okuma fırsatın olmayacak ama. | Open Subtitles | لن نحظى بكِ هنا لتقرأينه علينا.. |
Tuz çölünü geçmek için daha iyi bir fırsatımız olmayacak. | Open Subtitles | لن نحظى بفرصة أفضل للنجاح بعبور الصحراء |
Biliyorum. İstediğimiz ailesi olmayacak. | Open Subtitles | أعرف، لن نحظى بالعائلة التي أردناها. |
(Alkış) Şimdi, bu sözü şöyle değiştiriyorum: Dünyada feministler gücü ele alana kadar barış asla olmayacak. | TED | (تصفيق) الآن، عدّلت هذه المقولة لأقول: بأننا لن نحظى أبدًا بالسلام في هذا العالم، حتى تأخذ النسويات السلطة. |
Asla torunumuz olmayacak. | Open Subtitles | لن نحظى بأحفاد أبدا |