Evini yakıp gitmelerine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم أن يحرقوا و يسلبوا، و من ثم يرحلون |
Daha fazla kan, daha fazla ölü polis. Bunu yapmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | سوف يكون هناك الكثير من الدماء ومن شرطيين قتلى لن نسمح لهم بأن يفعلوا ذلك |
Uzaklaşmalarına da izin veremeyiz çünkü bir uçağı havaya uçurmayı planlıyorlar. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بالمضي قدماً لان لديهم خطة لتفجير طائرة. |
Oraya kadar ulaşmalarına izin verilemez, Steven. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بالوصول لهذا البعد ستيفن |
Oraya kadar ulaşmalarına izin verilemez, Steven. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بالوصول لهذا البعد ستيفن |
Kendinden şüphelenmeni ve pes etmeni isteyecekler ama Onlara izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | من أجل كل شئ لعين يريدونك بان تشك في نفس يريدونك أن تستسلم ولكن لن نسمح لهم |
Onlara izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم |
Bu dağı ele geçirmelerine asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بأخذ الجبل |
Bu dağı ele geçirmelerine asla izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بأخذ هذا الجبل |
Ama bir şeyi yapmasına izin veremeyiz, o da bizi barbar yapmaları. | Open Subtitles | ولكن لن نسمح لهم بأن يحوّلونا إلى بربرين.. |
Kötücüllerin burada inşa ettiğimiz şeylere ulaşmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بالحصول على ما بنيناه |
Bu pisliklerin bölgemize girmesine izin veremeyiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بادخال قذارتهم إلى حيّنا |
Bilmiyorum, ama kaçmalarına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا اعرف, و لكن لن نسمح لهم بالفرار |
Onlara izin veremeyiz. | Open Subtitles | ونحن لن نسمح لهم |
Onlara izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نسمح لهم. |