"لن نعلم" - Traduction Arabe en Turc

• bilemeyiz
• bilemeyeceğiz
• öğrenemeyeceğiz

Umarım beyin hasarı olmayacak, ama uyanana kadar bunu bilemeyiz.
، آمل ألا يكون هناك أى ضرر بالمخ ولكننا لن نعلم حتى يفيق

Onu çağırmak kadar bilemeyiz, o yüzden sadece kafa kafaya etsinler...
لن نعلم حتى نستدعيه لذا فلنضع رؤوسنا مع بعضها

Eğer oynamazsak, bilemeyiz.
لن نعلم إن لم نلعب الآن حَرِك تلك القطعة

yol açtığı semptomlar mı? Bunu muhtemelen beyni çok daha yakından inceleyip anlayana kadar bilemeyeceğiz.
الأرجح أننا لن نعلم حتى نمتلك فهما أعمق للدماغ.

Ana nokta, silah sahibi doğruyu mu söylüyor bilemeyeceğiz.
خلاصة القول، أنّنا لن نعلم ما إذا كان يخبرنا مالك السلاح الحقيقة أم لا د.

Öldüğüne göre asla öğrenemeyeceğiz sanırım.
،لحقيقة أنه ميت أفترض أننا لن نعلم قط، صحيح؟

Kralın iştahının ne zaman geri yerine geleceğini bilemeyiz.
فنحن لن نعلم متى سوف يستعيدُ الملك شهيتهُ مُجدداً

Görüşmeden 12 saat önce resimlerden rastgele bir tanesini talep edecek hangisi olacağını bilemeyiz.
، قبل 12 ساعة من المُقابلة سيطلب إحدى اللوحات بشكل عشوائي لن نعلم ما اللوحة التي سيختارها

Sen gitmiş olana kadar bilemeyiz.
حسناً نحن لن نعلم ذالك إلا ذهبتِ

Ba'al'ın ciddi olup olmadığını bu adreslerden bazılarını test etmeden bilemeyiz.
نحن لن نعلم , ما إذا كان "باال" جاداً أو لا ,حتى نختبر بالخارج بعض من هذه العناوين

Doktorlar onu görene kadar, hakkında birşey bilemeyiz.
لن نعلم شيئاً حتى يراه الأطباء

Neler olacağını asla bilemeyiz. Merhaba, Daisy Martinez'le bir randevum vardı.
لن نعلم ابدا مرحبا لدي موعد مسبق

Uyanana kadar beyindeki hasarın ne seviyede olduğunu bilemeyiz.
لن نعلم مدى الأضار حقاً حتى تستيقظ

David, bunu birkaç saatten önce bilemeyiz.
ديفيد لن نعلم إلا بعد ساعات قليله

Deneyene kadar bilemeyiz, değil mi?
لن نعلم حتى نجرب.

İçimizde Cylonlar olabilir ve beynimize bir tane sıkana kadar bilemeyeceğiz. Veya pusuya düşmemizi sağlayana kadar.
قد يكون السيلونز هنا , لن نعلم حتى يقومون بإطلاق النار تجاه رؤوسنا

Ve sorun şu ki... artık ne zaman doğruyu söylediğini bilemeyeceğiz.
هذه المشكلة لن نعلم اذا كانت تخبرنا الحقيقة

Bunu asla bilemeyeceğiz. Onun yerini çaldığın için onunla asla tanışamayacağım.
لن نعلم بهذا الشأن, لأنني لم أقابلها لأنك سرقتها

O gün gelene kadar nasıl etkinliklerde yer alacağımızı bilemeyeceğiz.
لن نعلم ما المنافسات التي سنشارك فيها إلى أن يحين ذلك اليوم

Bunun nasıl bir hasara yol açtığını kendine gelene kadar bilemeyeceğiz.
ونحن فقط لن نعلم لو كان ذلك قد أحدث ضرراً إلا بعد استيقاظها

Nicky'nin anne-babasına ne olduğunu asla öğrenemeyeceğiz.
لن نعلم أبداً حقيقة ما حدث لأبويه.

Bunu hiç öğrenemeyeceğiz değil mi?
أعتقد بأننا لن نعلم أليس كذلك ؟