Geri dönmeyeceğiz. Sonraki hedefimiz Acton cephaneliği. | Open Subtitles | نحن لن نعود هدفنا التالي هو مستودع أسلحة آكتون |
Buraya o kadar yerden geldik ve eli boş dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | لقد جئنا حتى هنا.. لن نعود خالي اليدين آه.. |
Bu öğlen baban seni almadan dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نعود قبل أن يأتي والدك ليصطحبك في العصر |
Siktir et, oğlum. Geriye falan dönmüyoruz. Sonra görüşürüz, mankafa! | Open Subtitles | تباً لكم جميعاً، فنحن لن نعود نراك قريباً أيها الأحمق |
Yine mi bu terane? -Otomobil dünyasına dönmüyoruz. | Open Subtitles | ليس هذه المحضرة مرة أخرى لن نعود لهذا مجددا |
Neyse ki bir daha buraya gelmeyeceğiz. | Open Subtitles | ولكن الخبر الجيد أننا لن نعود إلى هنا مرة أخرى. |
Ama çok uzaklara uçma şansımız olsa bile, ...bu hiç geri dönmeyeceğiz anlamına gelmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لكن حتى اذا اخترنا ان نحلق بعيداً, حسناً, هذا لا يعني اننا لن نعود ابداً, اليس كذلك? |
Uzak dur. Bizi hiçbir yere götüremezsin. Sosyal Hizmetler'e geri dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | ابتعد، لن تأخذنا لأيّ مكان لن نعود إلى دار الرعاية |
İstediğimizi alana kadar da eve dönmeyeceğiz diyeceğim. | Open Subtitles | و لن نعود إلى البيت لحين أن نحصل على ما نريده |
Ayrıca, kürtaj konusuna geri dönmeyeceğiz neden sokmalarından önce bunu engellemiyoruz? | Open Subtitles | وبالإضافة إلى أننا لن نعود أبداً إلى عمليات الإجهاض لذا فلماذا لا نقوم بالتصدي للمشكلة من البداية قبل أن تتفاقم ؟ |
İkinize de içtenlikle tebrikler diyebilene ve yeni çocuğunuzu hak ettiği dua ile kutsayana kadar dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لن نعود حتى بمقدورنا أن نقول مبروك لكما وبارك الله مولودكما الجديد |
Dollywood'a geri dönmeyeceğiz çünkü Ramblin Jack's Banjo farklı bir yönde gitmek istedi ve görünüşe göre o farklı yönün anlamı bizden uzakta olmak. | Open Subtitles | لن نعود إلى دوليوود لأن الفرقة التي كنا نمثل فيها الاستعراضات أرادوا السير في اتجاه مختلف وعلى ما يبدو هذا معناه اتجاه بعيد عننا |
Mowgli, bu sefer eve dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | ماوكلي , في هذه المرة لن نعود إلى البيت |
O kapıdan çıktık mı, geri dönmeyeceğiz. | Open Subtitles | لحظة ما نخرج من هذا الباب لن نعود أبداً |
Bak, herhangi birini kurtarmak için geri dönmüyoruz, tamam mı? Yapacak bir işim var. Sonra buradan gidiyoruz. | Open Subtitles | أنصتي، لن نعود لنجدة أيّ رهائن، سنخرج من هنا بعدما أفعل شيئًا. |
Anlaşıldı. Başkanın cesedini bulana dek eve dönmüyoruz. | Open Subtitles | تلقيت، لن نعود إلى الوطن إلى حين عثورنا على جثتة الرئيس |
Yaşarım, ölürüm, tekrar yaşarım. Geri dönmüyoruz. | Open Subtitles | ،أعيش، أموت وأعيش مجددًا لن نعود معك أبدًا. |
Üç ördek de olmadan eve dönmüyoruz. | Open Subtitles | لن نعود إلى المنزل دون البطات الـ3 كلها. |
Bizi yurtdışına gönderirsen, buraya da gelmeyeceğiz. | Open Subtitles | إذا هربتنا لخارج البلاد لن نعود هنا ثانية |