Kimsenin yakalamamızı istemediği bir çeteyi asla yakalayamayız. | Open Subtitles | لن نقبض أبداً على طاقم لا يرغب أحداً بأن يقبض عليه |
Bu zirveyi durdurursak, hiç bir zaman Rudra'yı yakalayamayız. | Open Subtitles | إذا وقفنها ، لن نقبض على رودرا أبداً |
Burada dikilerek yakalayamayız. | Open Subtitles | لن نقبض عليه بوقوفنا هنا. |
Tamam, Megan, belki de bunu hak ettim ama burası büyük bir şehir ve bu her kimse bir eliminasyon sürecinden geçmeden onu yakalayamayız. | Open Subtitles | أوه، حسنا، (ميغان)، ربما أستحق ذلك، لكنهذهمدينةكبيرة، وأيا كان هذا الرجل هو، لن نقبض عليه من خلال عملية استبعاد. |