Aramayı durdursalar bile, yıldız geçidini asla korumasız bırakmazlar. | Open Subtitles | حتى إذا توقفوا عن التفتيش لن يتركوا البوابة أبدا بدون مراقبة |
Kurbanlarının kaçamayacağına emin olmasalar onu serbest bırakmazlar. | Open Subtitles | لكن ما لا أفهمه هو مخاطرتهم لهذه الدرجة لن يتركوا ضحيتهم تهرب |
- Adamlar buranın müdavimi. - Onlar tuvaleti o durumda bırakmazlar. | Open Subtitles | -كلهم زبائن أساسيون هنا لن يتركوا المرحاض على تلك الحالة |
Manny ve Chris'i sen öldürmemiş olsan da, senin çalıştığın adamlar öldürdü, ve sana hayatta kalma şansı vermeyeceklerdir. | Open Subtitles | -أنت عائقٌ الآن . حتى لو لمْ تقتل (ماني) و(كريس)، إنّما الأشخاص الذين فعلوا ذلك لن يتركوا لك فرصة للعيش. |
Bilmiyorum. Bildiri vermeyeceklerdir. | Open Subtitles | - ...لا أعلم ، لن يتركوا إشارة - |
Kanıt dahi bırakmazlar. | Open Subtitles | لن يتركوا أيّ أثر |
Biz başka bir şüpheli bulana kadar Frankie'yi bırakmazlar. | Open Subtitles | إنهم لن يتركوا (فرانكي) خارج الأمر... ما لم نتمكن من الإمساك بمُشتبٌ اَخر. |
Bilmiyorum. Bildiri vermeyeceklerdir. | Open Subtitles | - ...لا أعلم ، لن يتركوا إشارة - |