Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Son vakasında haklı olduğunu söylemenin ona yardım etmekle bir alakası yok. | Open Subtitles | إخباره أنه كان على حق في الحالة الأخيرة لن يساعده في شئ |
Rainbird haklı. O bitmiş ve zamanın faydası yok. | Open Subtitles | رينبيرد كان محقا هو فقده والوقت لن يساعده |
- Banyo yapmak ona yardım etmez! | Open Subtitles | - ! لن يساعده الاستحمام |
Biliyorsun, kitap ona yardım etmeyecek. Kuralları böylece çiğneyemezsin. | Open Subtitles | أتعرف ، الكتاب لن يساعده لا يمكنك مخالفة القواعد ، ليس هكذا |
Ama ona yardımcı olmaz veya bu durumu hafifletmez. | Open Subtitles | لكن هذا لن يساعده الآن أو يهون الأمر عليه |
Böyle kendini yiyip bitirmenin ona hiçbir faydası yok. | Open Subtitles | أتعلمين كونك الصديقة القلقة لن يساعده على الإطلاق |
Bu ona yardım etmez. | Open Subtitles | هذا لن يساعده |
Jaquan'ın hayatını almak da yardım etmeyecek. | Open Subtitles | أخذ حياة جكوان لن يساعده ايضاً |
Ama bu, sana hiçbir şekilde yardım etmeyecek. | Open Subtitles | و لكن هذا لن يساعده في أى شئ |
Hey. Tehdit etme ya da bağırma istemiyorum. Bu ona yardımcı olmaz. | Open Subtitles | لاأريد أي تهديد وصراخ فهذا لن يساعده |