"لن يصدقوا" - Traduction Arabe en Turc

    • asla inanmazlar
        
    • inanmayacak
        
    • inanamazlardı
        
    • asla inanmazlardı
        
    • hayatta inanmazlar
        
    • asla inanmayacaklar
        
    Onu benim öldürdüğüme asla inanmazlar. Open Subtitles على أى حال ، لن يصدقوا ابداً أننى قد قتلته
    Artık paranın bende olmadığına asla inanmazlar. Open Subtitles وهم لن يصدقوا بعد الآن أنّي لا أملك المال.
    Okulda kimse buna inanmayacak. Open Subtitles أعتقد أنهم لن يصدقوا ذلك أبداً في المدرسة
    Jeff, eğer birileri gelip bizi görse, gördüklerine inanamazlardı. - Ne? Open Subtitles جيف" إذا جاء أحد إلى هنا" لن يصدقوا ما تراه عيونهم
    Bunu yapmak zorundaydım yoksa senin öldüğüne asla inanmazlardı. Open Subtitles كان علي فعل هذا وألا لن يصدقوا أبداً بأنك ميت, لا تقلق
    Havuz gereçleri dükkanındaki çocuklar, kafan kadar büyük bedava pastırma yığını verdiklerine hayatta inanmazlar. Open Subtitles الشباب في محل لوازم المسبح لن يصدقوا بأنه هناك كومة من اللحم مجانا -بحجم رأسك.
    Ama gelmeseler bile, senin hırsız hikayene asla inanmayacaklar. Open Subtitles وحتى إن لم تأتى , لن يصدقوا قصة السرقة خاصتك
    Eğer insan, babanı öldürdüğünü öğrenirlerse kraliçenin sana yardım etmediğine asla inanmazlar. Open Subtitles إذا علم الناس أنك قتلت أبوك لن يصدقوا أن ملكتك ليس لها علاقة بالأمر
    - Sana asla inanmazlar. Open Subtitles أنك مجنوناً لن يصدقوا بك أبداً
    Bu çok saçma, buna asla inanmazlar. Open Subtitles هذا جنون إنهم لن يصدقوا ذالك عنا أبداً
    Olmaz. Kaza olduğuna asla inanmazlar. Open Subtitles لا، أنهم لن يصدقوا انه حادثاً.
    Bir Simpson'un bir Flanders'ı kazara öldürdüğüne asla inanmazlar. Open Subtitles لن يصدقوا أن واحدة من آل (سمبسون) قتلت واحداً من آل (فلاندرز) خطأ
    Gemma'nın sana vurmadığına asla inanmazlar. Open Subtitles لن يصدقوا أن " جيما " لم تضربك
    "onlar gerçeğe inanmayacak;" Bu akıl almaz bir şey. Open Subtitles أنهم لن يصدقوا الحقيقة على أية حال. ذلك هو ما لا يصدق أتفق معك.
    Diğer güvenlik görevlileri buna inanmayacak. Open Subtitles يارجل, رجال الأمن الآخرين لن يصدقوا هذا
    Jeff, eğer birileri gelip bizi görse, gördüklerine inanamazlardı. - Ne? Open Subtitles جيف" إذا جاء أحد إلى هنا" لن يصدقوا ما تراه عيونهم
    Bunun o olduğunu bildiğime asla inanmazlardı. Open Subtitles لن يصدقوا كيف أنني عرفت بأنه هو
    Minnesota'da buna hayatta inanmazlar. Open Subtitles وعندما أعود إلى " (منيسوتا)" لن يصدقوا ذلك.
    Bunu tek başına yaptığına asla inanmayacaklar. Open Subtitles لن يصدقوا أبداً أنك فعلت هذا لوحدك.
    Buna asla inanmayacaklar! Open Subtitles هم لن يصدقوا هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus