O zaman bulunması zor olmamalı. Yeşil ışığı görmemek zor olur. | Open Subtitles | لن يصعب العثور عليه إذن، لن يفوتك التوهج الأخضر بصدره |
Söylenenler doğruysa, bulmak zor olmamalı. | Open Subtitles | لو كان هذا حقيقي ، لن يصعب العثور عليها. |
Kanıt odasına gidip içindekileri bilgisayarına atmak benim için zor olmaz. | Open Subtitles | لن يصعب علي الذهاب لخزانة الأدلة وتحميل ماهناك لجهازك المحمول |
- Bulması zor olmaz. | Open Subtitles | لن يصعب عليه ايجادنا |
Buralarda böyle bir yeri bulmak pek zor olmasa gerek. | Open Subtitles | لن يصعب علينا إيجاد مكان كهذا هنا |
Buralarda böyle bir yeri bulmak pek zor olmasa gerek. | Open Subtitles | لن يصعب علينا إيجاد مكان كهذا هنا |
Oradalarsa, onları bulmak zor olmayacaktır. | Open Subtitles | إذا كانواهناك، لن يصعب علينا إيجادهم. |
Oradalarsa, onları bulmak zor olmayacaktır. | Open Subtitles | إذا كانواهناك، لن يصعب علينا إيجادهم. |
- Sürekli toplum içinde. Bulması zor olmasa gerek. | Open Subtitles | يظهر كثيراً في العلن، لذا لن يصعب إيجاده |
Bunu bulmak zor olmamalı. | Open Subtitles | حسناً لن يصعب معرفة هذا |
Kontrol etmek zor olmaz. | Open Subtitles | لن يصعب عليكم التأكد |
Bulmak zor olmaz. | Open Subtitles | لن يصعب إيجاده |
Merak etme. Burada iş bulmak zor olmasa gerek. | Open Subtitles | لا تقلق لن يصعب علينا إيجاد عمل هنا |