Eğer haftada bir kez çamaşırlarını yıkarsan, benim çoraplarımdan istemene gerek kalmaz. | Open Subtitles | إذا ذهبت للمغسلة مرة في الأسبوع لن يكون عليك أن تقترض جواربي |
Böylece geleceğin zaman bavul hazırlamana gerek kalmaz. | Open Subtitles | حينئذٍ لن يكون عليك توضيب الملابس عندما تأتي |
Tarih belirlemene çok sevindi, başka hediye alman gerekmeyecek. | Open Subtitles | انها سعيدة للغاية وأخيرا قمت بتحديد موعد لقاء عاطفى أبداً لن يكون عليك شراء هدية أخرى |
Hadi ama 15.000 kontrolüne kadar onunla görüşmen gerekmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون عليك رؤيته مجدداً حتى كشف الـ15 ألف ميل. |
Bart, bu normalde iyi olduğunu düşüneceğim bir fikir değil fakat Bay Burns ile birlikte yaşamak zorunda değilsin. | Open Subtitles | بارت) هذا ليس النوع من الأمور الذي اقول عنه فكرة جيّدة) (لكن لن يكون عليك العيش مع السيد (بيرنز |
Sonra bir daha bunu düşünmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | عندها لن يكون عليك التفكير بهذا مجدداً |
Bizi ona bırakınca, sadece kendinle ilgilenmek zorunda kalacaksın ki bu senin hayat tarzın zaten! | Open Subtitles | تستطيع أن تتركنا عندها للاعتناء بنا و بعد ذلك لن يكون عليك إلا الإعتناء بنفسك فقط وهذاهو ما تحبه! |
Bizi ona bırakınca, sadece kendinle ilgilenmek zorunda kalacaksın ki bu senin hayat tarzın zaten! | Open Subtitles | حيث تستطيع أن تتركنا لها و بعد ذلك لن يكون عليك إلا الاعتناء بنفسك فقط ! |
Uyluktan girersin, böylece göğsünü açmana gerek kalmaz. | Open Subtitles | تدخلين عن طريق الأوعية الفخذية، لن يكون عليك شق الصدر. |
..etrafında dolaşmana gerek kalmaz. | Open Subtitles | على الأقل لن يكون عليك أن تجول في كل مكان |
Geri adım atar, bir yanlış yaparsan ya da Aang'e zarar verebileceğini düşünürsem, kaderin için endişelenmene gerek kalmaz. | Open Subtitles | إن قمت بخطوة واحدة إلى الوراء أو حتى زلة اعطني سبباً واحداً لأعتقد أنك قد تؤذي آنـج و لن يكون عليك القلق حول مصيرك بعد الآن |
Şöhret. O zaman onu bulmana gerek kalmaz. | Open Subtitles | تصبح مشهورا و لن يكون عليك العثور عليها... |
Bir daha seks için yalvarman gerekmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون عليك أن تتوسل من أجل الجنس مجدداً. |
O gün geldiğinde, kim olduğunu saklaman gerekmeyecek. | Open Subtitles | وعندما يصل هذا اليوم لن يكون عليك بعد ذالك |
Evet, ama bu uygulama sayesinde kimseyle konuşman gerekmeyecek. | Open Subtitles | نعم، ولكن مع هذا، لن يكون عليك الحديث إلى أي أحد |
Sana vereceklerimden sonra parmağını bile kımıldatman gerekmeyecek. | Open Subtitles | لن يكون عليك رفع اصبعك بما أمنحك إياه |
Bir şey giymek zorunda değilsin. | Open Subtitles | حسنا، لن يكون عليك أن تفعلي أي شيء |
* Sonra söylemek zorunda değilsin * | Open Subtitles | * بعد ذلك لن يكون عليك * * قول * |