"لن يكون هناك" - Traduction Arabe en Turc

    • falan olmayacak
        
    • olmaz
        
    • olmayacaktır
        
    • kalmayacak
        
    • yoktur
        
    • kalmaz
        
    • olmazdı
        
    • falan yok
        
    • bir şey olmayacak
        
    • olmayabilir
        
    • filan olmayacak
        
    Beni sıkıştırmayı bırakmazsan... soru sormayı kesmezsen para falan olmayacak. Open Subtitles إن لم تتوقفى عن إزعاجى بشان الميعاد لن يكون هناك مال
    Buradan gittiğimde pastalı parti falan olmayacak. Sadece gideceğim. Open Subtitles عندما أترك التحقيقات الجنائية,لن يكون هناك كعكة في غرفة الاستراحة,سأكون قد رحلت
    Bunun böyle kalmasına izin verirseniz buralarda hiçbir şeyin gevenliği olmaz. Open Subtitles لو تركنا هذا دون عقاب لن يكون هناك شيء آمن هنا
    Ve bu iş için sen bizzat gideceğine göre muhakkak hata da olmayacaktır! Open Subtitles بما أنك ستعالج الأمر بنفسك فإني متأكدة أنه لن يكون هناك أخطاء مؤسفة
    Ve her şeyden öte unutmayın ki sizden sonra ülkeyi kurtaracak kimse kalmayacak. Open Subtitles وقبل كل شيء، تذكروا أنه، بعدكم، لن يكون هناك أحدا تبقى لإنقاذ الوطن.
    Bu başınıza geldiğinde, düşünmeye ve dua etmeye vaktiniz yoktur. TED عندما يحدث لك ذلك، لن يكون هناك وقت للتفكير، ولا حتى للصلاة.
    Birkaç nesil sonra dişi birey kalmaz ve bu şekilde sazanlar yok olur. TED بعد بضعة أجيال، لن يكون هناك أثر للإناث، لا مزيد من سمك الشبوط.
    Eğer her şey etiketli olsaydı, hiçbir şey görünür olmazdı. TED لو كانت كل الأشياء ملوّنه لن يكون هناك شئٌ واضح.
    İkimizin arasında öfke falan yok. Sadece gerçeği arıyoruz. Open Subtitles بيننا لن يكون هناك غضب وإنما البحث عن الحقيقة
    Eminim aramızda hiç bir zaman hiç bir şey olmayacak. Open Subtitles إنني متاكده من انه لن يكون هناك شيئ بيننا ابداً
    Fen notların yükselene kadar, yüzme falan olmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك أي تمارين للسباحه مالم تقوم بتحسين درجاتك العلميه
    Ancak Dr. Brennan bir cinayet olduğunu söylemediği sürece soruşturma falan olmayacak. Open Subtitles و لكنه لن يكون هناك تحقيقاً ما لم تصرح الطبيبة برينان عن الأمر على أنه جريمة قتل
    Başka meydan okuma falan olmayacak. Ne kadar teklif ettiğin umrumda değil. Open Subtitles لن يكون هناك تحدى آخر لا اهتم لكم ستعرض علي
    Eğer uçamazsa da, düğün falan olmayacak! Open Subtitles واذا لم يستطيع الطيران لن يكون هناك زفافا
    Biraz daha uzun sürer, ama en azından hata olmaz. Open Subtitles ربما سيأخذ الأمر وقت أطول ولكن لن يكون هناك ثقوب
    Ve Alex ve Carter, hazır olmadan oraya varırlarsa sonra lanet dava olmaz. Open Subtitles وإذا وصلوا إلى هناك قبل أن نجهز، إذن لن يكون هناك قضية لعينة.
    Saldırı başladığında bunun için zaman olmayacaktır. Open Subtitles الان ، لانه لن يكون هناك وقت عندما تبدا الهجمة
    Bu arada, kasabada ne nedir diye öğrenmeye bak, çünkü ben döndüğümde bunları okuyacak bir gazete olmayacaktır. Open Subtitles واكتبلي بمذكرة بما سيحدث بالبلدة ..لأن عندما سأعود لن يكون هناك صحيفة للقراءة منها
    Eğer gemin durmazsa Enkaralı hayatı diye bir şey kalmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك حياة انكران جديدة إذا لم تتوقف سفينتك
    "Kapı"yı kapattığınızda ise cihazdan geçen bir akım yoktur. TED وعندما تقوم بإيقاف تشغيل البوابة ، لن يكون هناك تتدفق من خلال الجهاز.
    - Evet önemli bir şey değildi. Şansım varsa, izi bile kalmaz. Open Subtitles حقا، لم يكن هذا شيء بأي حظ، لن يكون هناك حتى ندبة
    Şey, evlilikler gereklidir, aksi halde hiç düğün kıyafeti olmazdı. Open Subtitles إن الزواج ضرورة بالطبع وإلا لن يكون هناك فستاتين زفاف
    - Einon'a karşı kavga falan yok. - Ben bir tane başlatacağım. Open Subtitles ـ لن يكون هناك أى قتال ضد أينون ـ أنا سأبدأ القتال ضده
    Tören ya da başka bir şey olmayacak, değil mi? Open Subtitles لن يكون هناك إحتفال او اي شئ ، أليس كذلك؟
    Bu iş için daha iyi bir kahraman olmayabilir, evlat. Open Subtitles ربما لن يكون هناك بطل أفضل لهذا العمل , يافتى
    - Askeri mahkeme filan olmayacak. Open Subtitles وسوف يحجز به في محكمة عسكرية لن يكون هناك محكمة عسكرية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus