Her neyse görünüşe göre Meg Ryan işi olmayacak çünkü programı çok yoğun... | Open Subtitles | يبدو ميغ رايان هو فقط لن ينجح ، بسبب جدول أعمالها مشغول جدا |
- Toplantıdaydım Boccolino mozzarella'dan bahsediyorduk. Sonra birden aklıma geldi. Bu iş olmayacak. | Open Subtitles | كنت باجتماع نتناقش حول الجبن وخطر لى أن ذلك لن ينجح. |
"Tuvalet temizliği işini taşeron firmaya vermek verimli olmaz." dediler! | Open Subtitles | قالوا إنّ الاعتماد على مصادر خارجيّة لتنظيف الحمّامات لن ينجح |
Hem onunla olup hem de toplulukta olamam. Böyle olmaz. | Open Subtitles | لا يمكنني ان اكونَ معهُ ومعَ الدائرة لن ينجح الأمر |
Ama, benim yerime oraya sen gidersen işe falan yaramayacak, tamam mı? | Open Subtitles | و لكن اذا ذهبت إلى هناك بدلاً مني لن ينجح الأمر، حسناً؟ |
Yunusları, maymunları ve filleri TED'e nasıl getirebileceğimizi TED'le görüşmeye başladık. Sonra bunun işe yaramayacağını fark ettik. | TED | بدأنا الآن بالحديث مع تيد عن طريقة لإحضار الدلافين والقردة العليا والفيلة إلى تيد، وتبين لنا أن الأمر لن ينجح. |
Tamam, biraz kendime buyruk olabilirim ama bu demek değildir ki bu iş yürümeyecek. | Open Subtitles | حسناً .. انا متزمته في طريقتي .. ولكن هذا لا يعني ان هذا لن ينجح |
Tamamen hormonları tarafından yönetiliyorlar. Hiç işe yaramıyor! | Open Subtitles | إنها محكومة تماماً بالهرمونات لن ينجح أبداً |
Orman bir kere tutuştuğunda, kibriti söndürmek bir işe yaramaz. | TED | ما إن تشتعل الغابة، لن ينجح الأمر لو أطفأت الكبريت. |
Eğer o çizgiyi tekrar aşarsan seks biter dedi. asla işe yaramaz. | Open Subtitles | وقالت إذا تجاوزت ذلك الخط مرة اخرى ,الجنس انتهى لن ينجح ابدأ. |
Bana artık güvenmeye başlamalısın yoksa bu iş yürümez. | Open Subtitles | يجب عليك البدء بالوثوق بي في وقت ما، أو هذا.. هذا لن ينجح |
Eğer askerleri insanları ceza almadan öldürürse bu işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | و لن ينجح هذا إن رأى الناس جنوده يقتلون المواطنين دون النظر للعواقب |
Aslı pislik sensin. Bu olmayacak. Sana inanmayacaklar. | Open Subtitles | أنت هي القذارة لن ينجح هذا إنهم لن يصدقوك |
Sadece komik figüranmışım. Kahretsin! Bu olmayacak! | Open Subtitles | أنا الجانب المضحك اوه، تباً أنا الجانب المضحك، لن ينجح هذا! |
Sadece komik figüranmışım. Kahretsin! Bu olmayacak! | Open Subtitles | أنا الجانب المضحك اوه، تباً أنا الجانب المضحك، لن ينجح هذا! |
Öyleyse arabayı götürmemiz gerekiyor çünkü araba burada durursa, bu iş olmaz. | Open Subtitles | يجب ان نحرك الشاحنة لأنه لن ينجح ابداً اذا بقيت الشاحنة هنا |
Bakın, sevgili bayan, bu iş olmaz. | Open Subtitles | أنصتي إليّ يا عزيزتي, لن ينجح هذا أبداً. |
Benim adamım, bu tip şeylere falan bulaşmaz bu olmaz. | Open Subtitles | الشخص الذي أتكلم عنه لا يمكن الاستخفاف به هكذا هذا لن ينجح |
Ne yaptığını biliyorum. Beni kızdırmaya çalışıyorsun ama bu sefer işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعلم ما تحاول فعله، أنت تُحاول إغضابي، ولكن لن ينجح هذه المرة. |
Nehre geldik, ve bunun işe yaramayacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد وصلنا إلى النهر و أنا أقول لك أن هذا لن ينجح |
Yani uzun dönemde ilişki zaten yürümeyecek. | Open Subtitles | لن ينجح الأمر بينهما على المدى الطويل بأيّ حال |
Trajik şekilde ortaya çıktı ki direk saldırı işe yaramıyor. | Open Subtitles | وانها صنعت مأساة واضحة هجوم مباشر لن ينجح |
Toplum zaten onu sevmek zorunda aksi takdirde, yaptıklarımız hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | على الجمهور أن يحبّه، خلاف ذلك، فإنّ أياً من هذا لن ينجح |
Seni seviyorum ama bu ilişki asla yürümezdi". | Open Subtitles | أبي مستاء للغاية و يجب أن تتفهم هذا أَحبُّك، لكن الأمر لن ينجح |
Bu iş yürümez, tuttuğun tüm bu adamlar aynı özelliğe sahipler. | Open Subtitles | لن ينجح الأمر أولئك الأشخاص الذي وظفتهم لديهم نفس السمعة |
İstersen etrafındaki herkesi suçla dur, ama sonuçta sorumluluk alıncaya kadar hiçbir şey işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | يمكنك لوم الجميع ولكن في النهاية الى ان تأخذ المسؤولية بنفسك لن ينجح اي من هذا |