Ama onunla konuşmaya bile çekiniyordum, o yüzden bir not yazdım. | Open Subtitles | كنتُ جداً خائف من الحديث إليها حتّى, لذا, كتبتُ لها ملاحظة. |
Ona küçük bir not yazsana Eliza. lşıkları da söndür. | Open Subtitles | " اتركي لها ملاحظة لو سمحت " إليزا وأطفئي الأنوار |
Biliyorum, ama yine de ona bir not yazdım. | Open Subtitles | أعلم هذا، ولكن على أي حال لقد كتبت لها ملاحظة |
Ona not yazsak mı? | Open Subtitles | الا يجب ان نترك لها ملاحظة فقط استمر بالتحرك |
Ona not yazabilirsin. | Open Subtitles | إنتظر , تَسطيع أن تكتب لها ملاحظة |
Tamam. Anlıyorum. bir not bırakın. | Open Subtitles | حسناً لقد فهمت لماذا لا اترك لها ملاحظة فقط |
Ben daha çok ona bir not yazmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | حسناً، في الواقع، كنت أفكر في أن أكتب لها ملاحظة |
Onun da aynı şeyleri hissedip hissetmediğini görmek için bu akşam benimle barda buluşmasını söyleyen bir not yazacağım. | Open Subtitles | سأكتب لها ملاحظة اقول لها فيها أن تقابلني في الحانة الليلة لأرى أن كانت لديها نفس الشعور |
Evet, ona bir not yazıp sana ikinci bir şans vermesini isteyeceksin. | Open Subtitles | و اجل، اجل، ستكتب لها ملاحظة وسوف تتوسل إليها على أن تعطيك فرصة أخرى |
Eğer kabul edilirsem, ona bir not bırakacağım, efendim. | Open Subtitles | اذا تم قبولي يا سيدي، سأترك لها ملاحظة |
Ve ona düğün gününde bir not gönderdi. | Open Subtitles | وفى يوم الزفاف. أرسل لها ملاحظة. |
Tamam, neden küçük bir not yazmıyorsun? | Open Subtitles | بالطبع لما لا تكتبين لها ملاحظة صغيرة |
Ona bir not bırakırız. | Open Subtitles | سنترك لها ملاحظة |
Ona bir not bırakırız. | Open Subtitles | سنترك لها ملاحظة |
Bu yüzden bir not bıraktım. | Open Subtitles | وتركتُ لها ملاحظة.. |
Ona burada olduğumuzu söyleyen bir not ulaştırdım. | Open Subtitles | أوصلت لها ملاحظة , تقول أننا هنا . |
Yakında döneceğine eminim. - bir not bıraktım, tam şuraya. | Open Subtitles | - تركت لها ملاحظة. |