Teşekkür etmesi gereken benim. Bu işe ne kadar ihtiyacım olduğunu Tanrı biliyor. | Open Subtitles | أنا التى يجب ان أشكرك فالرب وحده يعلم كم كانت حاجتى لهذا العمل |
Bu işe bulaşan bir oda dolusu doktora ne olduğunu da gördük. | Open Subtitles | رأينا بالفعل ما حدث داخل قاعة تغص بالأطباء والذين تعرضوا لهذا العمل. |
Bu işe esinlenmem hayatta kalanlardan Yahudi Soykırımı'nı öğrenmek için son şansımız olan bir proje ile başladı. | TED | مصدر إلهامي لهذا العمل كان مشروعاً يهدف إلى الحفاظ على فرصتنا الأخيرة للتعلم عن محرقة اليهود من النّاجين منها. |
bu iş için daha iyi bir kahraman olmayabilir, evlat. | Open Subtitles | ربما لن يكون هناك بطل أفضل لهذا العمل , يافتى |
bu iş için beni düşünmesi, yaşlı Darley'den düşünceli bir davranış. | Open Subtitles | انه شخص من الطراز القديم حتى يفكر بي لهذا العمل |
- Her zaman. - Ve sen de, bu iş için biçilmiş kaftansın. | Open Subtitles | وأنت الكابوريا الوحيد المناسب لهذا العمل. |
bu işi yapmak istiyorsan buna uygun bir ofisin olmalı. | Open Subtitles | ليس في الواقع آه,حسنـاً إذا أردتِ لهذا العمل حقاً النجاح |
Rahibe, beni Bu işe uygun gördüğünüzden dolayı çok memnunum. | Open Subtitles | أختي, أنا سعيدٌ لأنك اخترتني لهذا العمل. |
Bir de lütfen... beni kovma, çünkü Bu işe gerçekten ihtiyacım var. | Open Subtitles | من فضلك لا تطردني لأني حقاً أحتاج لهذا العمل طيّب ؟ رائع أراك غداً |
Hm, Bu işe ihtiyacım var. Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | انا بحاجة لهذا العمل انا استطيع ان افعلة |
Ama Bu işe gönüllü olan tek adamı dövme. | Open Subtitles | ولكن لا تضرب الرجل الوحيد الذي تطوع لهذا العمل |
Benim tek gördüğüm Bu işe 2 kat fazla ihtiyaçları var. | Open Subtitles | أعتقد أنهم بحاجة لهذا العمل ضعف حاجتنا له |
İstifa ediyorum patron. Bu işe uygun olmadığımı ikimiz de biliyorduk. | Open Subtitles | ـ انا مستقيل ، سيدي ن انظر كلانا يعلم انني غير مناسب لهذا العمل |
Bu işe ihtiyacım var, başka bir seçeneğim yok. | Open Subtitles | أنا أحتاج لهذا العمل ، فليس لديّ خيارات أخري |
bu iş için bir kadına ihtiyacım var. Tam sana göre bir iş. | Open Subtitles | أَحتاج إمرأة لهذا العمل انه من العمل تدربتي عليه |
Aslında bu iş için uygun değilim ama yine de yapıyorum. | Open Subtitles | كما حالي أنا لست مناسب لهذا العمل لكنني اقوم به على أي حال |
Belki amcan da bu iş için doğru adamdır. | Open Subtitles | ربما يتحول عمك إلى الرجل المناسب لهذا العمل |
- Bu adam gibi gözükmüyorum. - bu iş için olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أنا لا أبدو مثل هذا الرجل لهذا العمل لا يجب ذلك |
Yarıştan çekiliyorum çünkü bu iş için en iyi adam değilim artık. | Open Subtitles | أنا أنسحب من هذه الانتخابات لأنني لست الرجل الأفضل لهذا العمل |
Sanırım bu iş için biçilmiş kaftanı tanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف الرجل المناسب لهذا العمل |
- Erica zamanlamanı ayarlayamazsan bu işi yapamazsın. | Open Subtitles | إذا لا تحضري بالوقت المناسب فلسـتِ مناسبة لهذا العمل |
Böyle pis bir iş için sana iki katı mı ödüyorlar? | Open Subtitles | يدفعون لك مضاعف لهذا العمل القذر؟ |
ve ertesi gün fark ediyorum ki hadım etmek bu işin kesin bir parçası olacak. | TED | وأنا أدرك في اليوم التالي أن الإخصاء سيكون جزءا مهما لهذا العمل لذا. |
bu çalışmanın en önemli sonuçlarından biri şu: Belki de bu onlarca yıl boyunca sibernetik isyan kavramının bütününü tersinden alıyorduk. | TED | أحد العواقب الكبرى لهذا العمل هو أنه لربما طوال كل هذه العقود، كان لدينا المفهوم العكسي للثورة الآلية. |