"لهم بأن" - Traduction Arabe en Turc

    • onlara
        
    • izin
        
    • onların
        
    Yeni bir acemi Bölüm'de uyandığında, onlara eski hayatlarının sona erdiği söylenir. Open Subtitles عندما يستيقظ مُجند جديد في الشعبة يُقال لهم بأن حياتهم القديمة انتهت
    Bir müze ressam bulundurabilir mi ve onlara toplumların kendilerini yeniden değerlendirmeleri için değişim ajanı olmaları sağlanabilir mi? TED هل يمكن للمتحف استضافة الفنانين و السماح لهم بأن يكونوا وكلاء تغيير بإعادة التفكير في المجتمعات نفسها؟
    Söylememi istediğiniz şeyi söyledim kanım onlara ait değil. Open Subtitles نعم قلت لهم ما قلته لي لقوله لهم بأن دمي ليس لهم ليأخذوه
    Meraklanma. Ayrıca onların seni gaza getirmesine izin verme. Kendini yaralayabilirsin. Open Subtitles لا تقلقي , لا تسمحي لهم بأن يضايقوكِ لكي تؤذي نفسك
    Pekala. Gidip biraz görüneceğim, beni kıskanmalarına izin vereceğim bir avuç dolusu patlamış mısır alıp oradan çekip gideceğim. Open Subtitles حسناً , سوف أفكر لمدة دقيقة اسمح لهم بأن يحسدوني
    Ben süslü eğik yazı seçtim, şimdi matbaaya git ve onlara buna benzemesi gerektiğini söyle. Open Subtitles عد إلى المطبعة وقل لهم بأن عليه أن يبدو هكذا
    onlara gidin kendinizi becerin, biz parayı ödedik, deriz. Open Subtitles سوف نقول لهم بأن يذهبوا لمضاجعة انفسهم لاننا دفعنا لهم
    Eğer sadece yaramazlıksa, onlara geri arayacağımı söyler misin? Open Subtitles لأنه لو كان مشكله فقط هل يمكنك أن تقول لهم بأن أعاود الاتصال بهم؟
    Hayvanları korkularından kurtarmanın başka bir yolu da onlara ejderhaların da korktuğu şeyler olduğunu göstermek. Open Subtitles طريقة أخرى للحيوانات للتغلب على مخاوفهم هى أن تُظهر لهم بأن التنانين تخاف منهم أيضاً
    arkadaşlarıyla tartışıyorlardı, ben de onlara seslerini kesmelerini söyledim. Open Subtitles بل كان هو و رفقائه يتفوهون بابالكلام السئ لذا قلت لهم بأن يصمتوا
    Çocuklarımla beraber gökyüzüne bakmak ve ve onlara gökyüzünün sonsuza kadar gittiğini anlatmaya çalışmak. Open Subtitles انظر إلى السماء مع أطفالي محاولا الشرح لهم بأن هذا سيستمر إلى الأبد
    Bu mağazanın çalışanları orada savaşıyor bu lekeyi temizlemeyi onlara borçluyum. Open Subtitles هنالك عاملون بهذا المتجر يقاتلون هناك وأنا مدين لهم بأن أنهي هذا الأمر.
    Ve bu miktara izinler yaratacağız ve bunları kirleten insanlara vereceğiz ve bunların ticaretine izin vereceğiz. Open Subtitles ونخلق بشكل جيد رخص لتلك الكميات ونعطيهم للشعب الذي قام بعمل التلويث والآن سنسمح لهم بأن يتاجروا بها.
    Seni yakalamalarına izin veremezsin. Open Subtitles لا يمكنك السماح لهم بأن يلقوا القبض عليكما
    Bunu neden yaptınız kendinizi böyle kullanmalarına izin verdiniz? Open Subtitles لماذا تفعلين هذا؟ تسمحين لهم بأن يستغلوك؟
    Demek, onların uçağa binmesine izin vermeleri mümkün. Open Subtitles و بالتالي من الممكن السماح لهم بأن يستقلوا الطائرة
    Almanya'yı terketmek zorunda kalıp mülteci olduktan sonra, buraya yerleşmelerine izin verildi, Open Subtitles عندما إضطرا إلى مغادرة ألمانيا و يصبحا لاجئان سمح لهم بأن يستقرا هنا في الاورغواي
    Bana karşı daha dürüst ve daha keyiflilerdi, Bu diğer yanımı bilmek onların da rahatlamasını sağlamış gibiydi. TED أصبحوا أكثر انفتاحًا وأكثر مرحًا معي. كما لو أنهم أدركوا الجانب الآخر مني والسماح لهم بأن يكونوا أنفسهم أيضًا.
    Bu kokudan hoşlanıyor olmaları.... ...onların birer hayvan olduklarının kanıtıdır. Open Subtitles بالنسبة لهم لمثل هذا النوع من عفو هي علامة تسمّح لهم بأن يتمادّوا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus