"له حياة" - Traduction Arabe en Turc

    • bir hayatı
        
    • bir yaşantısı
        
    Biliyor musunuz, orada ki "Prison Break" Jones zor bir hayatı olan tek kişi değil. Open Subtitles أنتم تعلمون بأن السجن حطم جونز هناك ليس هو الرجل الوحيد الذي كانت له حياة صعبة
    bir hayatı olan biri. O zaman o olmasını istediğim kişi olamazdı. Open Subtitles شخص له حياة ولم يتسنَّ له أن يكون كما أريده.
    Bir oğlum olsaydı uzun ve sakin bir hayatı olsun isterdim. Open Subtitles لو كان لدي إبن كنت سأتمنى له حياة يسيرة وطويلة
    Gene de çocuğun normal bir yaşantısı olmasına izin vermenin zamanı geldi. Open Subtitles ولكنى على أية حال، أعتقد انه قد حان الوقت الذى نسمح فيه لهذا الولد أن يكون له حياة طبيعية
    bir hayatı olan biri. O zaman o olmasını istediğim kişi olamazdı. Open Subtitles شخص له حياة ولم يتسنَّ له أن يكون كما أريده.
    çünkü David için, bu dünyada olmak için zor bir yoldu, onun daha kolay bir hayatı olmasını isterdim. Ancak Down sendromlu herkesi kaybetseydik bunun felaket bir kayıp olacağını düşünüyorum." Karen Robards da, "Tom'a katılıyorum. TED وبشكل مثير للإهتمام، قال لي والده، حسنًا، بالنسبة لإبني، ديفد، إنني نادم. لأنه بالنسبة له، إنها طريقة صعبة للحياة، وأرغب بأن أوفّر له حياة أسهل.
    Kocanızın sizden habersiz bir hayatı olduğunu bilemezdiniz. Open Subtitles لم نكن نعلم أن زوجكِ له حياة مزدوجه ؟
    Gonny'in normal bir hayatı olmayacağını biliyorum, hayatım. Open Subtitles كنت تعرف أنه لن يكون له حياة طبيعية
    Ya berbat bir hayatı olduğunu öğrenirsek? Open Subtitles ماذا لو اكتشفنا أن له حياة سيئة جدا؟
    Ailesiyle düzgün bir hayatı vardı. Open Subtitles أقصد, بإن له حياة عادية مع الوالدين
    Elmaların kendi başlarına bir hayatı yoktur. Open Subtitles التفاح ليس له حياة خاصة به.
    - Cybil öldüğünden beri bir hayatı olmadı. Open Subtitles -لم تكن له حياة حقيقية منذ وفاة (سيبيل )

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus